İSTANBUL (YSM) - Dövizdeki ani dalgalanmalar hammadde ithal edip iç pazara satış yapanları tedirgin ediyor. Volatilitenin etkilerine karşı iş dünyası çeşitli çözüm yolları geliştiriyor. Daha düşük gramajlı ürünlerini raflara çıkaran firmalar da var, volatiletenin geçmesi için bayram iznini 1 hafta önceden başlatan da... Dövizdeki hareketlilik devam ederse firmaların fiyat artışları yapması ve küçülme yoluna gitmesi gündemde.
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Adil Pelister, sektörün ithalata bağımlı olduğunu hatırlattı. Ürettikleri ürünleri yurtiçinde en az 6 ay vadeli sattıklarını kaydeden Pelister, hedge etmeyen firmaların bu süreçte ciddi zarar ettiğini belirtti. Vadeler nedeniyle darbe yiyen firmaların iç pazara vadeli mal satışını yok denecek seviyeye kadar indirdiğini anlatan Pelister, “Şu anda vadeli mal satan biri hammaddeyi yerine koyamıyor. Dövizdeki hareketlilik nedeniyle bin 500 çalışanı olan bir temizlik şirketi çalışanlarını 1 hafta önceden bayram iznine çıkardı. Mal satmak istemiyorlar. Bayram izni bitene kadar dövizin stabil hale gelip, siyasi gerilimin azalmasını bekliyoruz” dedi.
Bayram izninin ardından volatilitenin devam etmesi durumunda hammadde ithal edip, işleyip, ürününü iç pazara satan firmaların doların artış oranında küçülmeye gideceğine işaret eden Pelister, bankaların da bu ortamda kredi vermek istemediğini anlattı.
Pelister, akaryakıt fiyatlarına da dikkat çekti. Dövizin bu kadar yükselmesine karşın hala bir zam yapılmadığını aktaran Pelister, “Akaryakıta zam yapılmaması, devletin döviz fiyatlarındaki yüksekliğin geçici olduğunu düşünmesinden kaynaklanıyor. Bir anlaşma olursa dövizde düşüş görebiliriz ama dolar 5 liraya da inse bayramdan sonra akaryakıta ciddi bir zam geleceğini düşünüyor” diye konuştu.
Alım gücü azalıyor, düşük gramajlı ürünler geliyorDövizdeki yükseliş beraberinde enflasyonda da artış getiriyor. Reis Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Reis, sektördeki firmaların hem israfı önlemek adına hem de tüketicinin alım gücüne göre düşük gramajlı ürünlerin bir ay sonra raflarda satışa sunacaklarını söylüyor. Dövizdeki her yüzde 10’luk artışın enflasyona yüzde 1.5 olarak yansıdığını belirten Reis, şu bilgileri verdi: “Dört kişilik bir aile bir paket pirincin üçte birini pilav yapıyor. 1 kilogram kırmızı mercimek alan bir aile 55 tas çorba yapıyor. Yarım kilogram paketlerin olmasında fayda var. Alım gücü zayıfladığı için ekonomik ürünlere doğru yönelme olacak. Yayla ve Duru gibi markalar da bu uygulamaya geçti. Para değer kaybediyor. Tüketici önce aldığı fiyatla hiçbir ürünü alamayacak. İki üç kişilik ailenin tüketebileceği gramajlar yapılmalı.”
Gıda sektöründe mal stoklayan firmanın olmadığını ifade eden Reis, piyasada özellikle iki aydır ciddi bir şekilde durgunluğun olduğunu kaydetti. AVM’lerde hareketliliğin gözlemlenmediğini aktaran Reis, tüccarın parasını ödemek için elindeki ürünü çıkarmaya çalıştığını anlattı. "Herkesin borcu var" diyen Reis, dövizin ne kadar artarsa artsın arz talep dengesinin fiyatı belirlediğini bildirdi.
Kozmetik ambalajları yüzde 25 küçüldüTürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Kimya Sektör Konseyi Başkanı Murat Akyüz de kozmetik sektörünün büyük bölümünün ithalata dayalı olduğunu söyledi. Kurdaki oynaklıkla kozmetik firamaların zora girdiğini belirten Akyüz, firmaların stok adetlerini minimum seviyeye indirdiklerini, hammadde alımlarını da en düşük seviyeye çektiklerini kaydetti. Kozmetik sektörünün geçen yılki gibi parlak bir yıl geçirmediğini ifade eden Akyüz, çözümün ise kullanılan girdilerin Türkiye’deki üretimiyle ilgili ciddi çalışmaların yapılmasından geçtiğini aktardı. Kurdaki dalgalanmadan ötürü kozmetin sektöründeki ürünlerin küçüleceğini vurgulayan Akyüz, “Ambalaj konusunda Türkiye ileri seviyede. Türkiye boş ambalaj üretiminde de Avrupa’yı destekleyen konumda. Enflasyonun etkisiyle de dönem dönem ağırlığı geliyordu. Firmalarda ambalajlarda gramaj düşüklüğünü ıslak mendiller, sabunlar ve aerosoller de yoğun bir şekilde görüyoruz. Ambalajlarda yüzde 25 küçülme görülecek” diye konuştu.
Aramalına talep var ama satmak istemiyorlarPiyasada hemen her sektörde döviz artışı nedeniyle ciddi sıkıntı yaşayan firmalar var. İfl asın ilanı olacağı düşüncesiyle üretimi durduramayan KOBİ’ler, buna karşın gün içinde yüzde 10- 15’lik fiyat değişimleri yaşandığı için fatura kesmekten de imtina ediyorlar. Dövizin enflasyonu tetiklemesi nedeniyle son tüketicinin mağazaya girip fiyat sormadığı günlerin yaşandığı bile dile getiriliyor.
Yazılımda ise döviz üstünden yapılan bakım anlaşmaları sektörü zora sokmuş durumda. Sektörde konuşulanlara göre müşteriler ya kur fiyatının aşağı çekilmesi talep ediyor ya da anlaşmaları iptal ediyorlar.
Hızlı tüketim ürünü üreten bir şirketin, hammadde alımında zora düşme ihtimali nedeniyle satışlarını şimdilik durdurma kararı aldığı belirtiliyor. Yurtdışı müşterilerin ise ürün fiyatlarında indirim talebinde bulunduğu ifade ediliyor.
Hemen her sektörde aramalı talebinde bir nebze de olsa canlılık devam ederken, firmalar hammadde alımında sıkıntı yaşayabilecekleri düşüncesiyle her talebe ya cevap veremiyor ya da vermek istemiyor.
Küçükler ödeme yapmıyor, 'Haftaya gel' zinciri başladı
Dövizdeki oynaklık perakendecileri de düşündürüyor. Geçtiğimiz günlerde yabancı turistlerin AVM’lere akın etmesini ardından bir açıklama yapan Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, durumun bu şekilde gitmesi halinde cadde ve AVM’lerde mağazası olanların ellerindeki stokları bitirme imkanı bulacağını söyledi. Bunun işin olumlu tarafı olduğunu vurgulayan Öncel, şöyle devam etti: “Ancak perakendeci aynı ürünü yerine aynı fiyatla koyamayacak ve maliyetler biraz daha artacak. Maliyetlerin fiyatlara nasıl yansıyacağını ise şimdiden öngörmek zor. Çünkü imalatçılar son birkaç gündür TL üzerinden fiyat veremiyor.” AVVA Yönetim Kurulu Başkanı Volkan Atik de yukarı yönlü ani dalgalanmalar yaşayan döviz ile ilgili “Böyle zamanlarda reel ekonomi konuşmak lazım. Daha çok üretim konuşmak lazım. Türkiye’de su akıp yatağını bulacağına inanıyorum. Bir de böyle zamanlarda ödeme alışkanlıkları bozuluyor. Buna dikkat etmek gerek. Özellik küçük işletmeler, dolar değerlendikçe ödeme yapmıyor, ’haftaya gel’ zinciri başlatıyor” dedi.
Aksa Akrilik, hammadde fiyatlarındaki aşırı yükselme ve pazardaki daralmalar nedeniyle 16 Ağustos tarihinden itibaren üretim faaliyetlerinde yaklaşık yüzde 20 kapasite azaltımına gideceğini duyurdu. Şirketten KAP’a yapılan açıklamada, “315 bin/ton yıl üretim kapasitesine sahip olan dünyanın en büyük ve Türkiye’nin tek akrilik elyaf üretim tesisi olan şirketimiz son beş faaliyet döneminde yaklaşık yüzde 98.6 kapasite kullanım oranına ulaşmış olup belirsizliklerin ortadan kalkması ile tekrar tam kapasite üretime ulaşmayı hedeflemektedir” denildi.
YSM HABER MERKEZİ