HAVANA (AA) (YSM) - Karayiplerin renkli ülkesi Küba, turistik destinasyonlar arasındaki popülerliği korurken, Türk turistlerin ve tur operatörlerinin de ülkeye ilgisi gün geçtikçe artıyor.
Turizm gelirlerinin ülke ekonomisinde önemli bir yer tuttuğu Küba'da tur operatörü lisansı olan tek bir Türk şirketi bulunuyor.
Ülkede turizm sektöründe adından söz ettiren Day Tours Yöneticisi Altuğ Uğurola, AA muhabirine, Küba’ya geliş macerasını ve şirketinin faaliyetlerini anlattı.
Tesadüfen başlayan bir hikaye
Küba ile yollarının tesadüfen kesiştiğini belirten Uğurola, 1999'da bir turizm acentesinin toplantı organizasyonlarına yönelik biriminde çalıştığını ve bir firmanın bayi toplantılarını yapmak için Küba'yı seçmesiyle hikayenin başladığını söyledi.
Uğurola, o yıllarda Küba hakkında yeterli bilgisinin olmadığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Türkiye toplantısında bir firmanın genel müdürü, sonraki senenin bayi toplantısının nerede yapılacağını belirlemek üzere dünya haritasının olduğu bir küreyi çevirdi. Elini küreye koyduğunda Panama ile Küba arasında bir yere denk geldi ve elini Küba'ya kaydırdı. Bu sırada patronum bana Küba'nın nerede olduğunu sordu. 1990'lardan bahsediyorum, kimse bilmiyordu Küba'yı. Ben de sadece Amerika kıtasında bir yerde olduğunu biliyordum. Sonra ülkede hangi dilin konuşulduğunu sordu, 'Amerika'da ise İspanyolca konuşuluyordur.' dedim. Bunun üzerine patronum işi bana verdi."
Küba aşkı
Alcala Üniversitesinde ön lisansını, İstanbul Üniversitesinde İspanyol dili üzerine lisansını tamamladığını anlatan Uğurola, işi aldıktan sonra Küba hakkında araştırma yaptıklarını ancak yeterli bilgi bulamadıklarını dile getirdi.
Uğurola, Küba'ya ilk gelişinde bambaşka bir dünyayla karşılaştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Jose Marti Havalimanı'ndan dışarı çıktığımda zaman makinesinden çıkmış gibiydim. Bir tane modern araba yoktu, hepsi eski Amerikan arabalarıydı. Ülkede turizmin gelişmeye başladığı ilk yıllardı. Taksiye bindim ve beni büyük bir otele götürmesini söyledim. İnternet yok. Otelin resepsiyonuna gidip 225 kişilik bir grubu getireceğimizi söyledim. Resepsiyondakiler şok oldu. Böylece ilk Küba maceram başladı."
Küba'ya ilk gidişinde 10 gün kaldığını belirten Uğurola, o zaman ülkeye hayran kaldığını, Türkiye'ye döndükten sonra da Küba'nın kendisi için bir aşka dönüştüğünü dile getirdi.
"Koşuşturmacadan yoruldum, Küba'da yaşama kararı aldım"
Uğurola, yıllar sonra büyük bir tur operatörünün genel müdürüyken Türkiye'deki koşuşturmacadan çok yorulduğunu ve Küba'da yaşamaya karar verdiğini anlattı.
Buna karşın, Küba'ya gidebilmek ve orada yaşamak için hiçbir birikimi olmadığını ifade eden Uğurola, "Bir tane motorum vardı, onu sattım ve uçak biletimi aldım. Motorumdan kalan parayı da avroya çevirdim. 'Beni en azından 1 ay idare eder.' diye düşündüm. Sonra Küba'ya geldim. 'Ayda bir kez tur rehberliği yapacağım, onun dışında bütün günümü plajda, bir palmiyenin altında salsa ile geçireceğim.' dedim." şeklinde konuştu.
Uğurola, rehberlik yaptığı acentelerin ekstra işlerle gelmeye başladığını ve Küba'ya yönelik hayalini gerçekleştiremediğini belirterek, bunun üzerine eşi Dayana ile birlikte kendi acentelerini kurduklarını söyledi.
Yıllık cirosu 10 milyon dolar
Ülkede en çok internet erişimi konusunda zorluk yaşadıklarını vurgulayan Uğurola, ilk zamanlar çalışmak için otellerin lobilerini kullandıklarını bildirdi.
Uğurola, ülkede ofis açabilmek için zorlu prosedürlerin izlendiğine dikkati çekerek, "Biz şirketi kurduktan 1,5 yıl sonra ofis izni alabildik. Küba hükümeti tarafından operasyon lisansı verilmiş tek Türk firmasıyız. Bu lisans için 15 yıl bekleyen firmalar var, biz rekor bir sürede aldık." ifadesini kullandı.
Kübalıların kendisini "Alturo", "Alturo El Turco" ve "Alturo El Ottoman" diye adlandırdıklarını belirten Uğurola, Küba ve Latin Amerika'yı çok sevdiğini ve eşiyle birlikte işlerini yavaş yavaş büyüttüklerini dile getirdi.
Uğurola, şu değerlendirmede bulundu:
"Bugün 3 ortağız. Sadece Türkiye'den değil, 12 ülkeden Küba, Meksika ve Guatemala'ya turlar düzenliyoruz. Acentelere tur satıyoruz, toptancıyız. Birçok ülkeden büyük firmaların bayi toplantılarını yapıyoruz. Şu anda Küba'da hatırı sayılır bir tur operatörü pozisyonundayız. Yıllık ciromuz yaklaşık 10 milyon dolar seviyesinde. Şirketimizin merkezi İstanbul'da, vergimizi Türkiye Cumhuriyeti'ne ödüyoruz. Bu 12 ülkeden sağlanan kazancın hepsi Türkiye'ye geliyor ve karı da Türkiye'de kalıyor. Yani ülkemize döviz getiriyoruz."
Şu an 3 ülkeye tur düzenledikleri bilgisini veren Uğurola, gelecek dönemde bu sayıyı artırmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Uğurola, Romanya, Azerbaycan, İran, Sırbistan, Vietnam ve Tayland'ın da aralarında bulunduğu ülkelere turlar sattığına işaret ederek, Türk turistlerin Küba'ya yoğun ilgisi olduğunu söyledi.
Küba'nın havası ve günlük yaşamıyla ilginç bir yer olduğuna dikkati çeken Uğurola, "Kapitalist dünyanın zorluklarından uzak ve dans, müzik, eğlence hakim olduğu için ilgi çekiyor. Türk turistler Küba'da aradıklarını buluyor. Aynı zamanda burası zaman makinesinden çıkmış gibi bir ülke, fotoğraf tutkunları için inanılmaz bir yer." dedi.
Türk yatırımcılara çağrı
Uğurola, gelecek dönem planlarına da değinerek, şunları kaydetti:
"En büyük hedefim Küba'da otel açmak. Türkiye'deki büyük firmalarla otel zinciri kurabilir, Türk markası yaratabiliriz. Türk firmalarından rica ediyorum, gelin burada beraber işler yapalım ama unutulmasın çok zor bir yer burası, prosedürleri çok zor, burada gerçek anlamda sabredilmesi lazım."
Küba'nın Türk yatırımcılar için birçok fırsat barındırdığını vurgulayan Uğurola, ülkede yatırım anlamında bir boşluk olduğunu, Fransa, Çin ve Belçika gibi ülkelerin bunu gördüğünü bildirdi.
YSM HABER MERKEZİ