ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, TGRT Haber'de katıldığı bir programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçlerinin yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı'nda gelinen aşamaya ilişkin değerlendirmesi sorulan Çavuşoğlu, harekatın planlandığı gibi başarılı bir şekilde devam ettiğini dile getirdi.
Türkiye'nin, sınırının diğer tarafından gelen ciddi bir tehditle mücadele ettiğini belirten Çavuşoğlu, "Harekat istediğimiz gibi ilerliyor. Burada özellikle sivillere yönelik bir yanlışlık olmasın, hata olmasın, ölmesin diye temkinli davranıyoruz. Elbette her askerimiz, her güvenlik görevlimiz bir göreve giderken şehit olmaya hazırdır ama bizim de güvenlik görevlilerimiz ve Mehmetçiğimizin güvenliği için tedbirleri almamız lazım." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, yaklaşık bin teröristin etkisiz hale getirildiğini belirterek, bugüne kadar herhangi bir sivil kaybın olmamasının, harekatın başarısı için önemli olduğunu ve Türkiye'ye karşı sivillere yönelik uyarılarda bulunanlar için iyi bir ders niteliği taşıdığını vurguladı.
Terör örgütü DEAŞ'a karşı Fırat Kalkanı Harekatı başladığında kimsenin Türkiye'ye sivilleri hatırlatmadığını söyleyen Çavuşoğlu, "Nedense PKK/YPG terör örgütüne karşı biz ne zaman bir operasyon başlatsak her an herkes 'Teröre karşı bir operasyon başlatmayın' diyemiyor, siviller üzerinden bu harekatı önemsiz hale getirmeye çalışıyor ya da o kanaldan eleştiri getirmeye çalışıyor." dedi.
Sivilleri ön plana atan, canlı kalkan yapan ve zorla savaşmaya götüren bir terör örgütüne karşı Türkiye'nin mücadelesinin devam edeceğini aktaran Çavuşoğlu, "Bu tehditi tamamen buradan temizlemeden kendimizi ve vatandaşlarımızı güvende hissedemeyiz. Bu tehdidin tamamen ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu nedenle bizim Afrin bölgesindeki teröristleri ortadan kaldırmamız gerekiyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, CNN International'da, "Harekat esnasında sivillere yönelik can kayıpları olduğu" iddiasıyla yer alan asılsız haberlere ilişkin, "Bunlar propagandadır. Bunlar PKK'nın, YPG'nin propagandasıdır. Yurtdışında da PKK/YPG'ye sempati duyanların propagandasıdır." şeklinde konuştu.
Türk askeri ve milletinin siviller konusunda herkesten daha hassas olduğunu söyleyen Çavuşoğlu, "Herhangi bir bilgi ve belgeniz varsa bize getirin diyoruz. Bugüne kadar bize herhangi bir bilgi, belge getiren olmadı. Bunlar işte oralarda çekilmiş propaganda görüntüleri. Bunların hiçbir kıymeti yoktur. Biz bu konuda hassasız. Bugüne kadar herhangi bir sivil ölmemiştir." dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Afrin'de terör örgütü PYD/PKK üyelerinin TSK tankına yaptığı saldırının sorulması üzerine, "Teknik çalışmalar henüz tamamlanmadı. Bazı ön bilgiler var ama tamamlanınca açıklamakta fayda var. Herhangi bir ülke ya da herhangi bir gruba atfetmemek ya da suçlamamak için tamamen deliller ortaya çıksın ya da inceleme tamamlansın zaten paylaşırız." bilgisini paylaştı.
"ABD'den beklentimiz gölge etmesinler"
Çavuşoğlu, "Afrin'den sivillerin ve PYD/PKK terör örgütü üyelerinin çıkarılması konusunda Türkiye ile ABD arasında herhangi bir temas ya da pazarlığın olup olmadığı" sorusu üzerine, "ABD ile bir pazarlık ya da temasımız olmadı. Zaten ABD'nin burada bilinen bir mevcudiyeti yok. Belki istihbarat elemanları vardır. Onlar da sahada zaten gizli bir şekilde dolaşırlar ama ABD'nin böyle bir mevcudiyeti yok. Dolayısıyla ABD ile konuşacağımız bir konu da değil. Bizim ABD'den isteğimiz zaten bellidir: Bu terör örgütüne desteği kessinler, silah vermesinler, bir de gölge etmesinler. Bizim beklentimiz gayet açık ve nettir." diye konuştu.
Türkiye'nin ABD ya da başka herhangi bir ülkeyle pazarlığı olmadığına dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye'nin sivillerin gerekli bütün ihtiyaçlarını karşıladığını dile getirdi.
"Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz"
Bakan Çavuşoğlu, Münbiç'te de YPG'liler olduğunu belirterek, ABD'nin verdiği söze rağmen teröristlerin bugüne kadar bu bölgeden çekilmediğini söyledi.
Çavuşoğlu, "Terör örgütü nerede varsa ya da bize nerede tehdit oluşturursa Münbiç dahil biz bu tehditi ortadan kaldırmazsak milletimiz nasıl kendini güvende hissedecek ve biz kime güveneceğiz? Elbette Cumhurbaşkanımızın her zaman dediği gibi kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz." dedi.
"CIA Türkiye'den yazılı özür diledi"
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve Ulusal Güvenlik Danışmanı H. R. McMaster'ın Türkiye'ye yapacağı ziyaret ve "ABD'nin endişeli olduğu" yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine Çavuşoğlu, "Amerika, esas bizim endişelerimizi anlamalı ve karşılamalı. Burada sorunun kaynaklarından bir tanesi ABD'nin YPG/PKK ile yaptığı iş birliği." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, ABD'nin tehditi ortadan kaldırmaması durumunda, Türkiye'nin bu tehditi ortadan kaldıracağının altını çizdi.
Türkiye'nin hiçbir zaman Kürt kardeşlerini hedef almadığını vurgulayan Çavuşoğlu, Türkiye'nin daima Kürtlerin yanında olduğunu dile getirdi.
Çavuşoğlu, bir ülkenin terörü destekleyen ülke konumuna düşmemesi gerektiğini aktararak, zamanında Türkiye'yi sevmeyen ve kıskananların "Türkiye'nin terör örgütü DEAŞ'a destek verdiği" yönünde asılsız iddialar ortaya attığını hatırlattı.
Eski ABD'nin Dışişleri Bakanı John Kerry'nin, "Türkiye'nin terör örgütü DEAŞ'tan petrol aldığı" yönündeki suçlamalarını anımsatan Çavuşoğlu, Kerry'den söz konusu iddialara ilişkin delilleri istediğini birkaç defa kendisine hatırlattığını anlattı.
Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"En son dedim ki 'bak ben delil veremedin diye açıklayacağım'. Sonra bize bir belge gönderdiler. CIA'den bir belge geldi. Verdik bizim istihbaratımıza, emniyetimizdeki arkadaşlar incelediler. Kilis Belediyesinin asfalt şantiyesi. Bunun yazısını, raporunu gönderdik. CIA, bizden yazılı bir şekilde özür diledi. Şimdi böyle iftira atmak öyle kolay bir şey değil ama şimdi YPG/PKK'ya verilen silahların kayıtları ortada. ABD veya başka ülkeler bunu inkar etmiyor."
"Kuzey Irak'ta PKK ve YPG arasında bir geçişkenlik var"
Irak ile Suriye sınırındaki terör örgütlerinin varlığına ilişkin bir soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, Kuzey Irak'ta PKK ve YPG arasında bir geçişkenlik olduğunu ve Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin kendisine "O sınırı kapatmak için gerekli tedbirleri alıyorum" dediğini söyledi. Çavuşoğlu, Irak ile PKK'ya karşı beraber operasyon yapma konusunda hemfikir olduklarını ve zamanı geldiğinde bunu başlatacaklarını ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın Afrin'de 30 kilometrelik güvenli bölge kurulması önerisini değerlendiren Çavuşoğlu, bunun teknik ekiplerin görüşeceği bir konu olduğunu ancak Türkiye'nin önceliğinin ABD ile güvenin yeniden tesis edilmesi olduğunu vurguladı. Çavuşoğlu, "Dolayısıyla böyle bir durumda gelen teklifi değerlendirmem çok mantıklı olmaz." diye konuştu.
ABD'nin ilk olarak terör örgütü ile bağlarını koparması gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, bunun Türkiye için hayati öneme sahip bir konu olduğunu belirtti. Bakan Çavuşoğlu, "Böyle bir durumda ikircikli davranamayız. Ne olacağını çok açık, net konuşup belirlememiz lazım. Amaç Türkiye'nin güvenliğini sağlamak mı YPG, PKK'yı korumak mı?" dedi.
Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'yi sevdiğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da saygısı olduğunu ve Türkiye ile ilişkilerin neden bozulduğuna dair sorgulama yaptığını bildiğini vurgulayarak, buna rağmen hali hazırda ABD'nin kendi içinde çok ciddi sorunlar yaşadığına dikkati çekti.
"Çadırların kalkması konusunda gerekli temaslarda bulunduk"
Fransa ile ilişkiler konusuna da değinen Çavuşoğlu, iki ülkenin Suriye konusunda bugüne kadar hep aynı çizgide olduğunu dile getirdi. Ancak Fransa'nın özellikle Afrin operasyonundan sonra YPG, PKK lobisi dolayısıyla ara sıra olumsuz açıklamaları olduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, bu ülkeyle diyalogun iyi olmasına rağmen zaman zaman başka türlü açıklamalar yapmalarını doğru bulmadıklarının altını çizdi.
Çavuşoğlu, TSK bünyesindeki Alman yapımı Leopard tanklarının modernizasyonunun durdurulduğuna dair iddialar konusunda, izne karar verecek komisyonun toplantısının ertelendiğini söyledi. Hükümetin kurulma aşamasında olduğu Almanya'da Türkiye lehine bir karar çıkmasının siyasileri zor duruma sokacağını, Türkiye karşıtı bir kararın da ilişkileri tekrar zedeleyeceğini dile getiren Çavuşoğlu, dolayısıyla toplantının ertelendiğini ve kendisinin bu durumları bir sorun olarak görmediğini kaydetti.
Almanya'da PYD/PKK mensuplarının hala mitingler yaptığını anlatan Çavuşoğlu, bu kişilerin engellenmesi sürecinde özellikle mevkidaşı Sigmar Gabriel'in yoğun çabalarını takdir etmek gerektiğine işaret etti.
Çavuşoğlu, parlamento önünde örgüte ait çadırların kalkması konusunda gerekli temaslarda bulunduklarını aktardı.
"Rejim ile hala diplomatik temasımız yok"
Bakan Çavuşoğlu, Suriye'de rejimle temasın olup olmadığına yönelik bir soruya karşılık, rejimle hala herhangi bir diplomatik temasın olmadığını belirtti.
"Mart ayının ikinci haftasının başında Astana toplantısı olacak"
Rusya ile ilişkilere yönelik bir sıkıntı olmadığını belirten Çavuşoğlu, temasların sürdürüldüğünü vurguladı. Çavuşoğlu, Astana sürecine ilişkin olarak da "Ruslar bir sonraki Astana toplantısının bakanlar düzeyinde olmasını önerdi. Biz de 'olabilir' dedik detaylarını arkadaşlarımız görüşecek. Mart ayının ikinci haftasının başında Astana toplantısı olacak." ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun YPG'nin terör örgütü olduğu yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Çavuşoğlu, CHP'nin çok karmaşık bir parti haline geldiğini ve PYD/PKK'ya terör örgütü bile diyemeyen kişiler bulunduğunu ifade etti. CHP içinde de bu konuda huzursuzluk bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, "Tek başına Kılıçdaroğlu'nun YPG'ye terör örgütü demesi bir şey değiştirmiyor" şeklinde konuştu.
Türkiye-AB Zirvesi
Çavuşoğlu, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve AB Konseyi Dönem Başkanı olan Bulgaristan'ın Başbakanı Boyko Borisov'un, 26 Mart'ta Bulgaristan'ın Varna kentinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la bir araya geleceğinin belirtilmesi üzerine şunları söyledi:
"AB ile her ne kadar fasılların açılması konusunda bir sorun yaşasak da onlar da bizimle ilişkileri belli bir seviyede tutmak istiyor. Esasen onlar Türkiye elimizden gitmesin derdindeler. Biz de onlara 'bize samimi yaklaşın' diyoruz. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi, vize serbestisi ve güvenlikle ilgili göç ve diğer konularda işbirliğinin devam etmesinde fayda var.
Özellikle vize serbestisi konusunda 72 kriterden bize göre 67, onlara göre 65'i gerçekleşti. Geri kalanlarla ilgili ne yapacağımız konusunda onların tavsiyesi vardı, biz de bir çalışma yapıyorduk. Bu çalışmayı tamamladık. Başbakan ve Cumhurbaşkanımızla da istişare ettik, talimatlarını aldık. Şimdi Timmermans (AB Komisyonu Birinci Başkan Yardımcısı) ile telefonla görüşeceğiz ve mektubumuzu ona ulaştıracağız. 72 kriteri bize göre tamamladık. Yarından, bu mektubumuzu AB'ye ulaştırdığımız andan itibaren artık top diğer tarafta. Onlarla birlikte bu süreci bir an önce sürdürüp sonuçlandırmamız gerekiyor."
Bakan Çavuşoğlu, AB'nin bu zamana kadar sözlerini yerine getirmemesi nedeniyle artık pembe bir tablo çizmek istemediklerini ve alınacak karara göre göç anlaşması gibi diğer anlaşmaların da etkileneceğini anlattı.
Çavuşoğlu, Türkiye-Yunanistan ilişkilerine yönelik bir soruya karşılık da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Yunanistan'a yaptığı ziyaretin bazı konularda dönüm noktası olduğunu ve faydasını ilerde göreceklerini kaydetti.