İSTANBUL (YSM) - Arap Birliği Ekonomik ve Sosyal Gelişim Zirvesi'nde, Suriyeli mültecilerin acılarını hafifletme çağrısında bulunularak, Kudüs'ün statüsüne bağlı kalınacağı ve Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'nın (UNRWA) faaliyetlerini sonlandırma girişimlerinin karşısında yer alındığı belirtildi.
Lübnan'ın ev sahipliğinde 6 yıl aradan sonra düzenlenen ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani ile Moritanya Cumhurbaşkanı Muhammed Veled Abdulaziz'in dışındaki liderlerin katılım göstermediği 4. Arap Birliği Ekonomik ve Sosyal Gelişim Zirvesi sona erdi.
Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Hüsam Zeki, düzenlediği basın toplantısıyla sonuç bildirgesini okudu.
Suriyeli mültecilerin acılarını hafifletmek için tüm donör ülke ve Arap fonlarının omuz omuza çalışmasının önemi konusunda mutabık kalındığını aktaran Zeki, mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerdeki kalkınma projelerinin finanse edilmesinde de fikir birliğinin olduğunu söyledi.
Zirvede işgalci İsrail'e karşı Filistin halkının direnişini destekleme vurgusu yapıldığını anlatan Zeki, Arap Birliği ülkelerinin, UNRWA'nın faaliyetlerini desteklemeye devam edeceğini ve UNRWA'nın faaliyetlerini sonlandırma girişimlerini reddettiğini kaydetti.
Tüm dünya ülkelerine, Kudüs'le ilgili uluslararası kararlara bağlı kalma ve kenti "İsrail'in başkenti" olarak kabul etmeme çağrısında bulunan Zeki, Kudüs kentinin yasal statüsüne ilişkin ihlallerle mücadele kapsamında birtakım siyasi ve ekonomik kararların alınabileceğini belirtti.
Kuveyt'in teknoloji alanında 200 milyon dolar sermayeli bir yatırım fonu oluşturulması yönündeki girişiminin, 4. Arap Birliği Ekonomik ve Sosyal Gelişim Zirvesi'ne katılanlar tarafından takdirle karşılandığını da vurgulayan Zeki, son olarak 5. Arap Birliği Ekonomik Zirvesi'nin 4 yıl sonra Moritanya'da gerçekleştirilmesi kararı alındığını sözlerine ekledi.
Kuveyt Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Sabah Halid Al Hamad Al Sabah, zirvedeki konuşmasında, Arapların ortak çalışmasında bir gerilemenin söz konusu olduğunu, bu nedenle bölge ülkelerinin ciddi tehlikelerle karşı karşıya kaldığını söylemişti.
Bu doğrultuda, teknoloji alanında 200 milyon dolar sermayeli bir yatırım fonu oluşturulması yönünde teklifte bulunan Al Sabah, Kuveyt'in söz konusu fona 50 milyon dolar finansman sağlayacağını belirtmişti.
YSM DIŞ HABERLER SERVİSİ