İSTANBUL (YSM) -Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, istişare toplantıları çerçevesinde kurgulanan 'Yeni Ekonomi Yaklaşımı'na ilişkin detayları açıkladı. Toplantıda iş dünyasının önde gelen isimleri de yer aldı.
Yeni ekonomik yaklaşımının 4 tane sac ayağı olduğunu ama bunu 3+1 diye tanımladığını belirten Albayrak, "Yeni yapı sürdürülebilir, ve katılımcı olacak" dedi.
Bakan Albayrak'ın Dolmabahçe'de düzenlenen toplantıdaki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Türkiye artık yeni bir Türkiye yolculuğu ve güçlü adımlarla ilerlemesi için yeni bir süreci başlattık. Yeni bir ekonomik yaklaşımın olacağını ifade ettik. Türkiye hakikaten son 16 yıllık AK Parti iktidarı döneminde bir üst lige çıktı. Bugün yeni sistemin genel sistemin genel çerçevesini çizeceğimiz toplantı bu. Türkiye'nin tüm kurumlarıyla daha güçlü politikalarla hedeflerine ilerlediği bir süreci yaşayacağız. Ekonomi politikalarımızı kurgularken nasıl bir vizyonla hareket edeceğimizi paylaşacağız. Her bir adımı ince ince döşeyerek aksiyon alacağız.
Yeni ekonomik yaklaşımın en önemli adımlarından bir tanesi kararlı bir yaklaşım olması. Değişimi hedefleyen somut zemini ortaya koyacağız. Yol haritasını ne kadar sağlam yaparsanız temelleriniz o kadar sağlam olur. Berat Albayrak geldi, gitti başkası geldi devamı var mı? Sürdürülebilir olacak. Berat Albayrak olsa da olmasa da dizayn ettiğimiz süreç sürdürülebilir olacak. Kişiye ya da bir sektöre dayalı olmayacak, sürdürülebilir olacak.
Günlük ve taktiksel bir mantıkla değil stratejik bir mantıkla yaklaşacağız. Bugün ortaya çıkan tablo ekonomik göstergeler dikkate alındığında mantıklı değil. Küresel gelişmeler ne olursa olsun, ekonomimizi tüm sınamalardan etkilenmeden çıkacak bir sistem olacak. Biz gökte yeni bir yıldız keşfetmek için yola çıkmadık. Paydaşlarla etkin iletişim ve güven oluşturacağız. Değişime ayak uydurmak bu modelde olmazsa olmaz olacak.Değişmek zorundayız. Piyasa ile iletişimde güvenin sağladıktan sonra diğer maddeye geçiyoruz. Ekonominin temeli veri güvenliğine dayanır. Bir de algı boyutu var. Bugün Türkiye sadece kendisi ve bölgesi üzerinde değil küresel anlamda da rol model.
MB için bağımsızlık vurgusu
Para politikalarının tam bağımsızlığının sağlanması diğer bir prensibimiz. İlk geldiğimiz günden beri para politikasının bağımsızlığı konusunda Merkez Bankası özelinde çok hassasız. Mümkün olduğunca konuşmamaya gayret ettik. Hatta hiç konuşmadık. Özellikle para politikalarının tam bağımsızlığı konusu prensip olarak bundan sonra da devam edecek. Merkez Bankası'nın bağımsızlığı çok önemli. Finansal istikrarın güçlenmesi öncelikli hedeflerimizden biri olacak. Sermaye piyasasının pasta içindeki payı artacak. Bütçe disiplini en temel dinamiklerden biri olacak.
Özellikle bahsettiğim temel prensiplerle yola çıktığımız bu süreçle birlikte 2018-19 yılında birinci fazı bitirip sağlıklı büyüme dediğimiz ikinci faza geçecek. Bu dönüşümlerle birlikte üçüncü faz dediğimiz daha adaletli paylaşım dediğimiz faza geçeceğiz. Bundan sonra nitelikli insan gücü ve güçlü toplum dediğimiz faza ulaşacağız.
İstikrarlı büyüme
Cari açığın düşürülmesi herkesin hayali. Stratejik adımların atıldığı önemli bir dönem olacak. Bununla birlikte sermaye piyasalarını derinleştirecek çok önemli 2 yıl olacak. Yeni dönemde sağlıklı büyümenin elzem olduğu bir süreç. Enflasyon mu büyüme mi? Birbirine alternatif değil bu. İstikrarlı bir büyüme hedefimiz. Katma değeri yüksek sektörler, teknolojik ürün üretimini ortaya koyacağımız sektörler. Bu dönemdeki OVP, 61'i çizip 62 yazalım olmayacak.
Vergi sisteminde dönüşüm
Vergi sistemi ile ilgili ciddi dönüşüm süreci olacak. İstediğimiz Türkiye'nin mevsimsel değil, istikrarlı bir şekilde sağlanan bu büyümeyi toplumsal açıdan çok daha önemli faza taşıyacağız. 2002'den bu yana ekonomik refahı üst düzeye taşıdık. Ama bir üste daha taşımalıyız. Daha adaletli bir paylaşım sağlamalıyız. Daha adil bir vergi sistemi ortaya çıkacak.
Hazinemizin iki aylık borç çevirme oranını yüzde 125'lerden yüzde 110 çektik. Yılın kalan aylarında da bu oranı yüzde 100'e çekeceğiz.
100 günlük eylem planı 2018 bütçesi içinde çözülecek. Hedef hazine borçlanmasını yıl sonu yüzde 100'e çekmek. Sadeleştireceğimiz vergi sistemiyle ilgili maliyede çok ciddi bir değişim süreci yaşanacak. Üst finansal regülasyon otoritesini getireceğiz. Bireysel emeklilik için önemli adımlar atacağız. Finansal sektöre çok kaliteli 2 tane kurumsal dönüşüm. Emlak Bankası'nı uzmanlık alanı olduğu sektörde daha da büyütecek bir yapılanma. Emlak Bankası ve Kalkınma Bankası daha da büyüyecek.
Bankacılık sektörünün arkasındayız
Yeni bir üst finansal regülasyon otoritesinin kurulmasını yeni yasama döneminde Meclis'e getireceğiz. Türkiye tüm bu süreçlerden bu yol haritasıyla 2023'e kadar çok daha güçlenerek çıkacak. Bir tarafta maniplasyon bir tarafta reel politika çerçevesinde Türkiye hazır bir strateji ile yoluna devam edecek. Bugün buradan birinci ağızdan ifade ediyorum. Güçlü bir bankacılık sektörü var. Sağlıklı bilanço yapısı var. Her şeye hazırlıklı, devlet olarak da bankacılık sektörünün arkasında olan bir ülke var."
YSM HABER MERKEZİ