İSTANBUL (YSM) - Merkez Bankası, bugünkü faiz kararını saat 14:00’te açıklayacak. Piyasada ağırlıklı görüş, geçtiğimiz yılbaşından bu yana 950 baz puanlık faiz artırımı yapan Merkez Bankası’nın, bir faiz artırımı daha yapacağı yönünde.
Ekonomistler, bankanın 100- 125 baz puanlık bir faiz artırımı yapmasını bekliyor. Piyasada, faiz artırımı için konuşulan beklentilerin aralığı ise 50 baz puandan başlıyor 150 baz puana kadar ulaşıyor. Geçen ay yapılan PPK toplantısında Merkez Bankası politika faizini yüzde 16.5’tan yüzde 17.75’e yükseltmiş ve sadeleşme konusunda beklenen adımları atmıştı.
Piyasanın faiz artırım beklentisinin içine girmesinin en önemli sebebi “Merkez Bankası’nın Enflasyon Raporu’ndaki öngörülerinin de dışında” ifadeleriyle kuvvetlendirilen enflasyonda yaşanan bozulma. Enflasyonun yüzde 15.39’a ulaşmasının ardından ekonomistler ağustos ve eylülde açıklanacak temmuz ve ağustos enflasyon rakamlarıyla zirveye ulaşılacağını düşünüyor. Sadece manşet enflasyonunun değil, çekirdek endeksler ve üretici fiyatlarının da sert yükseldiğine işaret edilirken enflasyonda yüzde 17’lerin görülmesi bekleniyor. Bu arada açıklanan Beklenti Anketi’nde de yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 13.88’e yükseldi. Verilere göre yılbaşından beri bakıldığında yıl sonu TÜFE beklentisindeki artış 430 baz puana ulaştı. Piyasada temelde bakıldığında 3 ana senaryo var.
1- Faizi 100-125 baz puan artırırBankacılar ağırlıklı olarak MB’nın 100-125 baz puan aralığında bir faiz artırmasını bekliyor. Enflasyondaki yükselişin temmuz ve ağustos aylarında da devam edeceği ve TL’deki birikimli kayıpların getirdiği enflasyonist baskının hafifletilmesi için bu adımın atılması gerektiği belirtiliyor. Eğer olası bir faiz artırımı gelmezse kur ve uzun vadeli faizlerde bozulma görürüz. Olası bir artış kurun 4.60’lara gidişini kolaylaştırır. “Enflasyon beklentinin 2 katı geldi” tespitini yapan bir analist ise “Enflasyonda daha zirveyi de görmedik. Ayrıca ABD’den gelecek yeni aksiyonlara karşı da hazırlıklı olmak lazım” yorumunu yaptı.
2- Faiz yerine program açıklanmalıFaiz artmasın diyenler ise Merkez Bankası’nın geçtiğimiz yılbaşından bu yana yapılan 950 baz puanlık faiz artırımına işaret ediyor. “Para politikası yeterince sıkı ve ekonomide sert iniş ihtimali” vurgusunu yapan bu grup, “Faiz artırım sarmalına da girilmemeli” dedi. Faiz artmasın görüşünü savunanların reçetesi ise ‘program’. Hükümet tarafından açıklanması beklenen programın maddelerinin ‘binlerle’ ifade edilmesinden ziyade içeriğinin Türkiye’nin temel sorunlarını çözecek bir program olması gerektiğini de vurguluyor. Dezenflasyonist maliye politikaları ve güçlü yapısal reformlarla TCMB’nin desteklenmesi halinde piyasa faizleri üzerindeki baskının düşünülenden daha erken hafifleyeceği vurgulanıyor. Mali tarafta yaşanan gevşemenin de ilk fırsatta terse çevrilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu kararın kuru kısa vadede hareketlendirse de uzun vadede yatırımcı güvenini oluşturarak sermaye akımlarını terse çevirebileceği belirtildi.
3- Şok faiz artırımı yapılmalı“Merkez Bankası adım adım faiz artırmak yerine artık piyasanın önünü kesecek faiz artırımını bir defa da yapmalı” görüşünü savunanlar ise “Londra swap piyasasındaki oranları, enflasyonun yaz sonunda yüzde 17’leri göreceğini hesapladığınızda yapılması gereken artış 225 baz puan olmalı” yorumunu yapıyor. Bu gruba göre Merkez, artık barajı piyasanın önüne kurmalı. Proaktif hareket etmeli.
“Yeni program gelene kadar MB sıkı durmalı”Merkez Bankası’nın en az 100 baz puan faiz artırmasını bekleyen Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve ekonomist Murat Sağman, “3 Ağustos ve 3 Eylül tarihlerinde 2 enfl asyon rakamı daha açıklanacak. Bir sonraki PPK toplantısı bu iki veri açıklandıktan sonra gelecek. Merkez Bankası’nın önden yüklemeli bir adım atması gerektiğine inanıyorum. Merkez Bankası’nın faiz artırımı piyasayı rahatlatır. Piyasa her zaman geciken MB’yi kötü fiyatlar. Program gelene kadar MB’nin enfl asyon tarafındaki tavrını görmek açısından bu toplantı önemli bir test olacak. Ayrıca unutmamak lazım; yurtdışından gelecek bir düzeltmeye de hazırlıklı olmak lazım. Yurtdışından gelen veriler birkaç ay içinde bir düzeltme geleceğini gösteriyor. 2001 ve 2008’de Fed faiz döngüsünün ortasında düzeltme gelmişti. Cari açık/ GSYİH oranı yüzde 6.5’larda. Türkiye’nin de kendisini korunaklı hale getirmesi lazım. Herkes programı bekliyor" dedi.
“MB üzerinde piyasa vesayeti de olmamalı”Piyasada faiz artırımı beklemeyen hatta Merkez faiz artırmalı diyen çok az sayıdaki isimlerden biri Serhat Gürleyen. DÜNYA Gazetesi yazarı ve İş Yatırım Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, “Piyasa oyuncuları 24 Temmuz’da yapılacak Para Politikası toplantısında 100 baz puan civarı faiz artışı yapılmasını bekliyor. Enflasyonun yükseldiği bir ortamda Merkez Bankasının para politikasını sıkılaştırmaya devam etmesinin bağımsızlığını göstermesi açısından önemli olduğu vurgulanıyor. Bu görüşe katılmıyoruz. Ekonomide sert iniş ihtimalinin arttığı mevcut konjonktür için para politikasının yeterince sıkı olduğuna inanıyoruz. Faizlerdeki artışın devamı ekonomide sert iniş ihtimalini artıracak ve Türkiye’yi bir borç durgunluk sarmalına sokacaktır. Merkez Bankası siyasetin vesayeti kadar piyasaların vesayetinden de kaçınmalı” notunu paylaştı.
“Günlük yorumlar yapmayacağız”Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak dün akademisyenlerle buluşurken bugün bir değişiklik olmazsa iş insanlarıyla biraraya gelecek. DÜNYA’nın edindiği bilgiye göre yaklaşık 2.5 saat süren bir toplantıyla akademisyen ve yazarlarla buluşan Bakan Albayrak özetle, “Günlük yorumlar yapmayacağız. Gelişmeleri makro bakış açısıyla değerlendireceğiz” mesajı verdi. Hafta sonu Arjantin’de Türk gazetecilere verdiği demeçlerde yer alan “Tek ses olacağız ve piyasalarla kavga etmeyeceğiz” söylemini de devam ettiren Bakan Albayrak, ticaret savaşlarının da Türkiye açısından fırsat olduğunu belirtti. Toplantıya katılan akademisyen ve yazarlar, “Ağırlıklı olarak konuklara söz verdi. Eleştirileri dinledi ve cevap verdi” yorumunu yaptı. Albayrak’ın algı yönetimi ve iletişime önem vereceğini söylediği ifade edildi. Toplantıya aralarında DÜNYA yazarlarının da bulunduğu ekonomist ve akademisyenler katıldı. Katılımcılar, Deniz Gökçe, Kerem Alkin, Burak Saltoğlu, Burak Arzova, Erhan Aslanoğlu, Murat Sağman, Nurullah Gür, Şant Manukyan, Özcan Kadıoğlu, Erdal Sağlam, Atılım Murat, Cem Demiroğlu, Haluk Bürümcekçi, Cevdet Akçay ve Şeref Oğuz şeklindeydi. Ayrıca bakan yardımcıları; Tahsin Yazar, Ömer Demirhan, Ertuğrul Altın ve Bülent Aksu da toplantıda görüş alışverişinde bulundu.
YSM EKONOMİ SERVİSİ