İSTANBUL (AA) Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, "Temmuz 2014'ten bu yana 53 binin üzerinde işletmenin Dijitalleşme Endeksini hesaplayarak ihtiyaçlarını tespit ettik. Türkiye'de işletmelerin Dijitalleşme Endeksini yüzde 48'den yüzde 53'e çıkardık. Hedefimiz daha büyük. Türkiye'nin Dijitalleşme Endeksi'ni yüzde 75'e çıkarmak için çalışıyoruz." dedi.
AA muhabirinin dijital dönüşüme ilişkin sorularını cevaplayan Şahin, geçen yıl açıklanan ve 2016 yılı dijital dönüşümünü ele alan Accenture Dijitalleşme Endeksi çıktılarından örnekler verdi.
Üretim metotlarından müşteri beklentileri ve dağıtım kanallarına kadar bir şirketin iş yapış süreçlerinde hemen her şeyi değiştiren dijitalleşme ile birlikte, sanayi ve ekonominin yeni bir evreye geçtiğini belirten Şahin, Dijitalleşme Endeksi’nde 10 puanlık bir artışın, şirketlere ortalama olarak ilave yüzde 1’lik Faiz ve Vergi Öncesi Kar (FVÖK) getirdiğini aktardı.
Şirketlerin dijitalleşme sayesinde bilginin üretimi ve işlenmesinden, karar alma süreçlerine ve yeni pazarlara erişime kadar birçok alanda büyük kazanımlar sağladığını ifade eden Şahin, "Bu avantajlar şirket performansının iyileştirilmesi ve şirket hedeflerine ulaşılmasında, en önemlisi de rekabet gücünün artırılmasında kritik rol oynuyor. Dolayısıyla, küresel ticarette artık yeni kavram olan dijitalleşme, Türkiye’deki sanayiciler için de her zamankinden daha önemli hale geldi. Dijital bir ekosistem yaratmak, şirketlerin hem dijitalleşme için gerekli yetkinlikleri kazanmalarına hem de açık inovasyondan maksimum faydayı sağlamalarına yardımcı oluyor." dedi.
Şahin şunların altını çizdi:
"Biz de Vodafone Türkiye Kurumsal İş Birimi olarak, ülkemizdeki tüm işletmelerin dijitalleşmenin neresinde olduğunu Yarına Hazırım Platformumuz üzerinden, Dijitalleşme Endekslerini hesaplayarak, yakından takip ediyoruz. İşletmelerin dijital olgunluğunu ölçtüğümüz ve dijital yol haritalarını çizdiğimiz bu platform ile Temmuz 2014'ten bu yana 53 binin üzerinde işletmenin Dijitalleşme Endeksini hesaplayarak ihtiyaçlarını tespit ettik. Türkiye'de işletmelerin Dijitalleşme Endeksini yüzde 48'den yüzde 53'e çıkardık. Hedefimiz daha büyük. Türkiye'nin Dijitalleşme Endeksi'ni yüzde 75'e çıkarmak için çalışıyoruz."
"Müşterilerin yüzde 85'i memnun kalmadığı servis sağlayıcısını kullanmayı bırakıyor"
Şahin, endeksin, Türkiye’nin en büyük şirketlerinin dijital karne notunun 61 olduğunu ortaya koyduğunu hatırlatarak, yine Dijitalleşme Endeksi’nin 2016 sonuçlarına göre, Finansal Hizmetler sektörünün yüzde 81 puan ile dijitalleşme performansı en yüksek sektör olduğunu aktardı.
Bunu sırasıyla Hizmet Faaliyetleri, Perakende Ticaret ve Motorlu Kara Taşıtlarının Ticareti ve Onarımı sektörleri takip ettiğini söyleyen Şahin, "Dünyadaki eğilime paralel olarak Türk şirketlerinin de şirket içi operasyonlarını dijitalleştirmeye, daha çok ağırlık verdiğini görüyoruz. Endeks bu anlamda şirketlerin iç operasyonlarını dijitalleştirme puanlarının yüzde 69, müşteriye dokundukları dijital hizmetler alanındaki endeks puanlarının ise yüzde 52 seviyesinde olduğunu gösteriyor.
Diğer yandan endekse göre, Türkiye'de müşterilerin yüzde 85'i memnun kalmadığı servis sağlayıcısını kullanmayı bırakıyor. Dolayısı ile Satış Sonrası Servis aşamasında dijital yetkinliklerin doğru kullanılması, şirketlere rakiplerine göre farklılaşma fırsatı veriyor. Bu oran dünyada yüzde 64 iken, gelişmekte olan pazarlarda yüzde 79 olduğu görülüyor. Dolayısıyla, Türk şirketlerinin müşteri yaşam döngüsü boyunca dijital yetkinlikleri doğru kullanarak rekabet avantajı yakalayabilecekleri ortaya çıkıyor." bilgilerini verdi.
"10 yıllık bir süreçte 19 trilyon dolarlık bir katma değer yaratacak"
Endeks sonuçlarına göre, Türk şirketlerinin dijitalleşmenin önemli ayaklarından biri olan kurumsal güvenlik uygulamaları ve hassas verilerin korunması konularında da kritik iyileştirme ihtiyacı bulunduğunu belirten Şahin, araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 27'sinin disk şifreleme, yüzde 12'sinin felaket kurtarma ve yüzde 30'unun kimlik ve erişim yönetimi çözümlerini kullanmadığını aktardı.
Diğer yandan çalışmaya katılan şirketlerin sadece yüzde 55'inin kendilerini dijitalleşme sürecine tümüyle hazır hissettiğini belirten Şahin, şöyle konuştu:
"Dijital dönüşüm sürecinde karşılaşılan zorlukların başında sırasıyla hızlı karar alma süreçleri, regülasyonlar, şirket kültürü ve finansal kaynak tahsisi konuları geliyor. Dijitalleşme Endeksi çalışmasından çıkan sonuçlara göre, iş liderlerinin alması gereken ilk aksiyon nerede olduklarını tespit ederek, dijitalleşme stratejilerini oluşturmaları. Sonrasında dijitalleşme için temelleri doğru şekilde atıp, dijitalleşmeyi kullanarak şirketlerini farklılaştırmaları gerekiyor. Son olarak, doğru yönetişim yapıları ile gelişimlerini sürekli izlemeleri ve makro ölçekte yapılması gerekenlerin önemini göz ardı etmemeleri kritik önem taşıyor."
"Önümüzdeki dönem için gelişmekte olan ülkelerde teknolojiden yararlanmak adına dijitalleşme tek gündem olmaya ve şirketlerin akıllı teknolojiler sayesinde büyüme, verimlilik, karlılık ve rekabet potansiyelini artırmasını sağlamaya devam edecek." diyen Şahin şöyle devam etti:
"Dördüncü Endüstri Devrimi’ni gerçekleştirmek için ülkece, 61 olan dijitalleşme notumuzu 90-100’lere çıkarmamız gerekiyor. Endüstri 4.0’ın temelinde de kullandığımız tüm cihaz ve eşyaları yer ve zaman bağlı olmaksızın birbirleri ile iletişime geçmesini sağlayan Nesnelerin İnterneti Teknolojisi (IoT) yer alıyor. Birbirleriyle iletişim kurarak hayatımızı kolaylaştıracak makineler, sistemler, hayatın hemen hemen her alanında kendini göstermeye devam edecek. Cisco’nun nesnelerin interneti odaklı araştırmasına göre bu kavram 10 yıllık bir süreçte 19 trilyon dolarlık bir katma değer yaratacak."
"Nesnelerin İnterneti Platformu'nu hayata geçirdik"
Şahin, Vodafone Türkiye olarak dijitalleşme sıçramasını gerçekleştirebilmek için işletmelerin ihtiyaçlarına uygun hizmetleri sağladıklarını belirterek şunlara dikkati çekti:
"Özellikle IoT iş dünyasını değiştirip dönüştürürken, biz de çözümlerimizle müşterilerimizin bu değişime en hızlı şekilde bugünden adapte olmalarını sağlıyoruz. Türkiye’de ilk kez, büyük veri analizi, raporlama ve uçtan uca hizmet anlayışıyla uygulama geliştirme imkanı sunan 'Nesnelerin İnterneti Platformu'nu hayata geçirdik. Mobil kapsama teknolojisiyle kapsanamayacak alanlardaki ihtiyaçları karşılamak için ise Darbantta Nesnelerin İnterneti teknolojisini hayata geçirdik. Uzun pil ömrü gerektiren ve ulaşılması güç alanlarda bulunan nesneleri mobil erişimle internete bağlayan bu teknoloji, sanayide büyük ilgi görüyor.
Yapay zeka ile kendi kendine öğrenebilme yeteneği olan Smart SON akıllı şebeke teknolojisini Türkiye'de abonelerine sunan ilk operatör olduk. Bu teknoloji, özellikle şehir merkezlerindeki yoğun araç trafiğinin olduğu yollar, kalabalık etkinlik alanları, ticaret bölgeleri ve stadyumlar gibi trafiğin yoğunlaştığı alanlarda fayda sağlayacak.
Bizim için dijital geleceğin formülü 'her zaman her yerde' müşterilerimizin dijital iş ortağı olmaktan geçiyor. Bu vizyonla, Türkiye'yi dijitalleşmeye götürecek heyecan verici gelişmelerin olduğu yolda, iş ortaklarımız için tek çatı altında uçtan uca çözümler geliştirmeye ve uygulamaya devam edeceğiz."