VAN(AA) (YSM) - Van Gölü'nün endemik türü olan ve üreme dönemi ilkbaharda tatlı suya göçüyle görsel şölen sunan inci kefalinin kaçak avcılardan korunması amacıyla jandarma ekipleri, havadan ve karadan sıkı denetim yapacak.
Van Gölü'nün endemik türü olan ve üreme dönemi ilkbaharda tatlı suya göçüyle görsel şölen sunan inci kefalinin kaçak avcılardan korunması amacıyla jandarma ekipleri, havadan ve karadan sıkı denetim yapacak.
Türkiye'nin 3 bin 712 kilometrekare yüz ölçümüne sahip en büyük gölünde neslini devam ettiren inci kefali, üreme dönemi 15 Nisan-15 Temmuz'da tatlı sulara göç ediyor.
Bu yolculukta eşsiz bir görüntü oluşturan inci kefalinin özellikle kaçak avcıların hedefi haline gelmemesi için İl Jandarma Komutanlığı üç koldan çalışma başlattı.
Bu kapsamda oluşturulan "çevre timi" bünyesinde 2 bot timi gölde, 10 asayiş timi karada görev alacak, havada ise "drone"lar ile Van Gölü havzası 7 gün 24 saat denetim altında tutularak, göl kenarındaki yerleşim birimleri ve tatlı su ağızlarında kaçak avlanmanın önüne geçilecek.
Gece görüş sistemleriyle de havzayı sürekli denetleyecek ekipler, inci kefalinin akarsularda rahatça üremesine imkan sağlayacak.
"Derelerde sudan çok balık görüyorsunuz"Su Ürünleri Fakültesinin de destek vereceği çalışmalarda inci kefalinin 90 gün boyunca en iyi şekilde korunması amaçlanıyor.
YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Akkuş, AA muhabirine, inci kefalinin bölgede 14 bin insanın geçim kaynağı olduğunu söyledi.
Akkuş, bu balığın, üreme döneminde sürüler halinde akarsulara göç ettiğini ve kaçak avcılar tarafından avlandığını vurguladı.
Yaklaşık 600 bin yıldır Van Gölü çevresinde hüküm süren medeniyetlerin inci kefalini yok etmediğini vurgulayan Akkuş, "Av yasağı döneminde derelerde sudan çok balık görüyorsunuz. Bu dönemde resmi kurumların hepsi koruma çalışmalarında yer alıyor fakat işin esas sorumluluğu jandarmaya düşüyor çünkü 600 kilometre kıyı uzunluğuna sahip Van Gölü'nde ekosistemi korumak çok kolay değil. Jandarma dere ağızları ve inci kefalinin güzergahlarında tedbirler alacak." dedi.
"İnci kefalini korumak için dere ağızlarında, yollarda nöbet tutmak yetmiyor, balığı gölde de korumak gerekiyor." diyen Akkuş, üreme döneminde bazen bir saatte 10 bin ton balığın avlandığını dile getirdi.
Görsel şöleni binlerce kişi izliyor
Bir canlının neslini devam ettirmesindeki ana unsurun üreme olduğunu vurgulayan Akkuş, şunları kaydetti:
"Eğer inci kefali derelerde başarılı ürerse bu işten geçimini sağlayan 14 bin insanı 20 bine çıkarabiliriz. Jandarma ekiplerinin tutacağı nöbet 600 bin yıllık bir emaneti korumanın görevidir. '600 bin yıldır yok olmayan inci kefali yok olmasın, gelecek nesillere aktarılsın' diye tutulan bir nöbettir. İnci kefalinin yıllık 15 milyon dolarlık bir cirosu var. Son yıllarda artık ekoturizm potansiyeli de ön plana çıktı. Çünkü bu dönemde gölün çevresindeki akarsulara geldiğinizde bir anda zıplayarak göç eden binlerce balığı görüyorsunuz. Sadece 2013'de 30 bin kişi festival alanında bu balığın gizemli, kutsal yolculuğunu izledi."
Akkuş, inci kefalinin üreme döneminde jandarma ekipleriyle koordineli hareket edeceklerini anlatarak, "Balığın dere ağızlarına ne zaman geldiği, nerelerde yoğunlaştığı ve kaçak avcılığın nerelerde gerçekleştiği konusunda jandarma ekibinin büyük bir tecrübesi var. İnsansız hava araçlarını da bu dönemde inci kefali için kullanacağız. İnci kefali hem havadan hem karadan hem de gölden, yani üç koldan sıkı bir şekilde 90 gün boyunca korunacak. Hedefimiz gölden derelere üremeye giden tek bir inci kefalini bile avlattırmamak." değerlendirmesinde bulundu.
YSM HABER MERKEZİ