MANİSA (AA) (YSM) - Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman ve 2. Selim gibi pek çok padişahın şehzadelik dönemini geçirmesi nedeniyle "Şehzadeler Şehri" olarak anılan Manisa, UNESCO tarafından Somut Olmayan Dünya Kültürel Miras Listesi'ne alınan ve bu yıl 479. kez gerçekleştirilecek Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali'ne hazırlanıyor.
28 Nisan'daki saçım töreniyle festival coşkusunun zirveye çıkacağı kentte, hummalı bir çalışma var. Festival için meydanlar, caddeler ve sokaklar süslendi, üretim atölyelerinde de 6 ton macun hazırlandı.
Mesir macunu, yaklaşık 500 yıl önce Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim'in eşi ve Kanuni Sultan Süleyman'ın annesi Hafsa Sultan'ın çare bulunamayan hastalığına şifa olan bitki ve baharat karışımından oluşuyor. Şifa kaynağı macun, sağlığına kavuşan Hafsa Sultan'ın isteği üzerine o dönemden bu yana halka dağıtılıyor.
Dönemin Sultan Camisi Medresesi'nin başına getirilen Merkez Efendi'nin, zencefil, zulumba, kremtartar, kişniş, kebabiye, havlican, Hindistan cevizi, anason ve yeni bahar gibi 41 çeşit baharatı karıştırarak hazırladığı mesir macunu, o günden bu yana her yıl gerçekleştirilen saçım töreniyle nesilden nesile aktarılarak bugüne geldi.
5 asırdır süren gelenek
Kokusu, lezzeti, iştah açıcı, kan dolaşımını düzenleyici, yorgunluğu giderici, hormonları çalıştırıcı özellikleriyle talep gören ve pek çok hastalıkta şifa kaynağı olarak görülen 5 asırlık gelenek mesir macunu, Manisa'yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği tarafından 2013'te Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan başvuru sonucu, bu yıl coğrafi işaret alarak tescillendi.
Coğrafi işaretle tescillenmesinin ardından "Manisa Mesir Macunu" olarak anılmaya başlanan, üretim standardına kavuşan ürünün, bundan sonraki süreçte tanıtımının artırılarak kentin önemli ekonomik değerlerinden biri haline getirilmesi hedefleniyor.
"Son yıllarda yakın coğrafyamızdan ciddi talepler geliyor"
Manisa'yı Mesiri Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl 479. kez düzenlenecek festivalin kentin çok önemli bir değeri olduğunu söyledi.
Mesir macunu için alınan coğrafi işaretin ürünün tanıtımına olumlu katkı yapacağını belirten Tanık, "Coğrafi işaretle mesir macununu resmi olarak bu bölgeye ve yöreye ait, geleneğe uygun bir ürün olduğunu tescillemiş bulunuyoruz. Coğrafi işaretle birlikte mesir macunu standardını belirleyerek, üretimi kontrol etme şansımız olacak." dedi.
Tescille birlikte macunun üretim ve satışının artacağını dile getiren Tanık, şunları kaydetti:
"Tanıtım çalışmalarıyla ürüne talep artıyor. Son yıllarda bilhassa Arap ülkelerinden ve yakın coğrafyamızdan ciddi talepler geliyor. Rusya, Avusturya, İngiltere ve Almanya gibi ülkelere mesir macunumuzu gönderdik. Geçen yıl yurt dışına 15 ton civarında mesir macunu gönderdik. Coğrafi işaretin ardından ürünün yurt dışında daha fazla yer bulacağına inanıyoruz. Tanıtım çalışmalarına ağırlık vererek dış pazarda daha fazla yer almak istiyoruz."
YSM HABER MERKEZİ