İSTANBUL (YSM) - Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya ziyaretine eşlik ettiklerini ve Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’yle birlikte bu ziyarette, Cumhurbaşkanını önde gelen Alman şirketlerinin üst düzey yetkilileri (CEO) ile görüştürmeyi amaçladıklarını ve bu amaca ulaştıklarını belirterek, "Cumhurbaşkanımız her zamanki gibi herkesi dikkatle dinledi ve neredeyse herkese ayrı ayrı, olabilecekler konusunda cevap verdi. Toplantıya katılanların ilk izlenimlerini aldığımızda, gayet mutluydular. Toplantının temeli birebir diyaloğun sağlanmasıydı, mutlu ayrılıyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD ve Almanya ziyaretine eşlik eden Olpak, ziyaretlerdeki ekonomik temaslara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Olpak, ziyaretler çerçevesinde ABD'de düzenlenen yatırım konferansını ve Almanya'da üst düzey şirket yetkilileriyle yapılan toplantıyı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi'yle birlikte gerçekleştirdiklerini anlattı.
Ziyaretin Almanya ayağı kapsamında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, söz konusu ülkenin önde gelen 25 şirketinin üst düzey yetkilisiyle direkt görüşme gerçekleştirmesini amaçladıklarını ve bunu sağladıklarını bildiren Olpak, "Toplantıda Cumhurbaşkanımızın hitabından sonra, Alman şirketlerinin üst düzey yetkilileri söz aldılar ve Türkiye'deki yatırımlarıyla ilgili dilek ve görüşlerini ifade ettiler. Hepsi Türkiye'deki yatırımlarının devam etmesini istiyor ve daha fazla yatırım yapılmasıyla ilgili beklentilerini aktarıyor. Cumhurbaşkanımız her zamanki sistematiğiyle notlarını aldı, neredeyse herkese ayrı ayrı, olabilecekler konusunda cevap verdi. Toplantıya katılanların ilk izlenimlerini aldığımızda, gayet mutluydular. Toplantının temeli birebir diyaloğun sağlanmasıydı, mutlu ayrılıyoruz." diye konuştu.
Olpak, Almanya ile Türkiye arasında lojistik yakınlık olduğuna işaret ederek, iki ülkenin ticari ilişkilerinde kaçırılan noktalar ne ise tespit edilip onlara odaklanılması gerektiğini vurgulayarak, "Almanya'daki 7 bin 500 firma, Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Bunların içinde Siemens gibi 165 yıl ve Bosch gibi 100 yıldan fazla faaliyet göstereni de var. İkili ticaret hacminin orta vadede 40 milyar doların üzerine çıkarılması ve Alman firmalarıyla başka ülkelerde iş birliğini artırmayı hedefliyoruz. Alman firmalarının Türkiye'de yatırımlarının artırılmasını konuşuyoruz." ifadesini kullandı.
"ABD ile ilişkilerin ileriye gideceği kanaatindeyim"
New York'ta, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’yle birlikte, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) tarafından düzenlenen "9. Türkiye Yatırım Konferansı"na da değinen Olpak, ABD ile Türkiye arasında son zamanlarda yaşananlara rağmen, gelenekselleşen toplantının gerçekleşmesinin önemli olduğunu söyledi. Konferansa, yaklaşık 250'si ABD'li firmaların temsilcisi toplam 400 kişinin katıldığına dikkati çeken Olpak, "ABD ile Türkiye arasındaki ilişkilerde, geçen yıl gel-gitler olmasına rağmen, karşılıklı ticaret yüzde 18 arttı. Bu yıl da geçen yıl gibi bir süre yaşananlara rağmen, toplam ticaretimiz aynı seviyelerde olacak. Siyasi gerginlikleri bir kenara koyarak söylüyorum, ticari ve yatırım ilişkimizin geriye değil ileriye gideceği kanaatindeyim." şeklinde konuştu.
Olpak, DEİK'in 137 ülkede 144 iş konseyi ile faaliyet gösterdiğini ve kurulun ticaret yoluyla diplomasiye katkı sağladığını dile getirdi. DEİK'in diğer ülkelerle ilgili çalışmalardan da söz eden Olpak, Afrika'da son dönemdeki önemli atılımlarla ilgili olarak, "Afrikalı iş insanları diyorlar ki, 'Herkes buraya para kazanmak için geliyor, sizin farkınız kendiniz kazanırken, bize de kazandırmanın yoluna bakıyorsunuz.' Bunu biz değil muhataplarımız söylüyor. Türk firmalarının, DEİK'in ve Türkiye'nin elindeki en büyük güç nedir derseniz? İşte bu ve biz de bunu korumaya kararlıyız." ifadelerini kullandı.
Olpak, dünyanın birçok ülkesindeki iş insanlarına Türkiye'de son aylarda yaşananlardan bahsettiklerini ve dövizdeki dalgalanmadan, mevcut tablodan mutlu olmadıklarını aktardıklarını kaydetti. Bazı şeyler kötü gitse de bunun, Türkiye için dünyanın sonu olmadığını vurgulayan Olpak, şöyle devam etti:
"Geçmişte 1994, 2001'de ve küresel finansal krizin dalgalarının vurduğu 2008'de bundan daha ağır şartlarla karşı karşıya kaldık. Onlar karşısında hayatta kalmayı ispat etmiş bir Türkiye'yiz ve iş dünyasıyız. Bugünkü şartlarımız o günün şartlardan kötü değil. Dövizdeki bu oynaklık nedeniyle kayıplar oldu ama yolun sonu anlamına gelmiyor. Bir miktar darbe almış olabiliriz fakat yola devam edeceğiz. Çünkü ispatı geride duruyor, muhataplarımıza da bunu anlatıyoruz."
YSM HABER MERKEZİ