Dostumuz Akdeniz usulü beslenme nedir, faydaları nelerdir?
Onlarca beslenme modeli vardır. Bunlardan birisi de; Akdeniz usulü beslenmedir. Beslenme düzeninde hiçbir besin tek başına kilo aldırmıyor ya da kilo vermemizi sağlamıyor. Ancak hızlı kilo verme telaşı ile bazı besinler hakkında çıkan aşırı olumlu ya da olumsuz haberler çoğu zaman aklımızı karıştırabiliyor.
‘En sağlıklısı zeytinyağı’ diye kaşık kaşık tüketiyor ya da ‘makarna şişmanlatıyor’ diye bu lezzeti ancak rüyalarımızda tadıyoruz. Oysa ortada tek bir gerçek var; herkesin yaşına, boyuna, kilosuna, fiziksel aktivitesine uygun olarak beslenmesi gerekiyor.
Dostumuz Akdeniz usulü beslenmenin ilk adımını doğal gıdaları yani meyve ve sebzeleri mevsimine uygun olarak tüketmek oluşturuyor. Sağlıklı beslenme konusunu dengede tutmak, takıntıya dönüştürmemek gerekiyor. Sağlıklı beslenmek için sadece organik beslenmeye takılmamak ve her şeyi mevsiminde tüketmek yeterli. Dost besinler tanımının içine Akdeniz usulü beslenmede yer alan tüm gıdalar giriyor. Sebze, meyve, balık, kuruyemişler, zeytinyağı bizim dostumuz. Ekmek ise,hem dostumuz hem de düşmanımız olabilir.
Bu beslenme modelinde, doğal besinlerin tüketimi esastır, işlenmiş ürünlere yer yoktur. Akdeniz insanını dinç ve sağlıklı tutan bu beslenme şeklinin temel noktalarına gelin yakından bakalım…
1. Zeytin ve zeytinyağı çok önemli bir yere sahiptir: Akdeniz kültüründe hayvansal yağ tüketimine yer yoktur. Yağ ihtiyacı, kalp ve damar dostu zeytinyağından karşılanır.
2. Bol bol meyve ve sebze tüketilir: Vitamin ve mineral ihtiyacını karşılamak için meyve-sebze tüketimi çok önemlidir. Ancak bütün gıdalar mevsiminde tüketilmelidir. Seracılık faaliyetleriyle elde edilen turfanda (mevsiminden önce yetiştirilen ürün) ürünler tercih edilmemelidir. Her şey zamanında
güzeldir.
3. Tam tahıllı ürünler tercih edilir: Tam tahıllı gıdaların tüketimi, hem lif içeriği sayesinde çeşitli hastalıklardan korur ve uzun süre tok tutarak, çabuk acıkmayı önler.
4. Deniz ürünleri sıklıkla tercih edilir, kırmızı et tüketimi çok azdır: Hayvansal protein ihtiyacının büyük bir kısmı, Omega-3 deposu olan balıktan karşılanır. Kırmızı et haftada 1-2 kez tüketilirken; salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş gıdaların tüketimi yok denecek kadar azdır.
Bu beslenme şekli, Akdeniz insanının sağlıklı olmasının temel sebeplerinden birisidir. Akdeniz usulü beslenmeyi uygulayan kişilerde yaşam kalitesi artar, kalp-damar hastalıklarına ve kansere yakalanma riski düşer (Bütün besin gruplarında porsiyon kontrolü önemlidir. Aşırı tüketim tavsiye edilmez).
Sağlınıza dikkat ediniz!... Hoşçakalın!....