Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sonu insan kılıklı iblisler gibi onursuz bir ölüm oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Milletin çocuklarını hizmet diyerek, himmet diyerek mankurtlaştıranların sonu tarihteki diğer insan kılıklı iblisler gibi onursuz bir ölüm olmuştur" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Sonu insan kılıklı iblisler gibi onursuz bir ölüm oldu

ANKARA-BİNALİ AĞAÇ(YSM) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

"Türkiye'yi yönetme görevini devralışımızın 22. yılını tamamlıyoruz"

Değerli İl Başkanlarımız, Kadın ve Gençlik kollarımızın kıymetli İl Başkanları, kıymetli Belediye Başkanlarımız ve İl Genel Meclis Başkanlarımız, değerli dava ve yol arkadaşlarım, sizlere en kalbi duygularımla hasretle, muhabbetle selamlıyorum. AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantımızın ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını Rabbim'den niyaz ediyorum. Sizlerin aracılığıyla yurt içinde ve yurt dışında büyük ve güçlü Türkiye idealinin bayraktarlığını yapan her bir kardeşime buradan selamlarımı gönderiyor, her birine hizmetleri, gayretleri için kalpten teşekkür ediyorum.

Kolaya değil zora talip olan tüm dava arkadaşlarımızla iftihar ediyoruz. Sözlerimin hemen başında bir hakikati ifade etmek istiyorum. AK Parti olarak biz şımaran, böbürlenen, milletin teveccühünü yanlış yorumlayan bir kadro asla değiliz. Şunu herkes bilsin ki biz millete hizmet için yola koyulan ve millete hizmet ettikçe büyüyen bir siyasi partiyiz. Önümüzdeki ay Türkiye'yi yönetme görevini devralışımızın 22. yılını tamamlıyoruz.

"Gecemizi gündüzümüze katarak aşkla koşturuyoruz"

Anadolu ihtilaliyle iktidara geldiğimiz 3 Kasım 2002'den beri aşkla koşan yorulmaz düsturu ile durmadan, dinlenmeden, gecemizi gündüzümüze katarak aşkla koşturuyoruz. Milletin namusumuza emanet ettiği iradesini şanla, şerefle, ona zerre miskal leke bulaştırmadan taşımanın hasbi mücadelesini veriyoruz. Hamdolsun bugüne kadar milletimize mahcup olacak hiçbir iş yapmadık. Gün oldu milli iradeye kast eden darbecilere meydan okuduk. Gün oldu eli kanlı terör örgütlerine karşı canımızı ortaya koyduk. Gün oldu kendini ülkenin sahibi gören elitlerin karşısına dikildik. Gün oldu bürokratik oligarşi ile mücadele ettik. Gün oldu emperyalistlere ve taşeronlarına bu ülkenin sahipsiz olmadığını gösterdik. Vesayete, mafyaya, çetelere, terör örgütlerine, haksızlığa, hukuksuzluğa, statükonun bekçiliğine soyunan antidemokratik güç odaklarına hiçbir zaman baş eğmedik.

"FETÖ'cü alçaklara aziz milletimizle sırt sırta vererek hadlerini bildirdik"

Gece yarıları millete karşı bildiri yayınladılar. Buruşturduk ve çöpe attık. Gezi olaylarında sokak terörü ile darbe yapmaya kalktılar. Demokrasimize sıkı sıkıya sahip çıktık. 7 Şubat MİT kriziyle, ardından 17-25 Aralık girişimi ile seçilmiş hükümete operasyon çektiler, hiçbirine teslim olmadık. 15 Temmuz gecesi ölüm kusan silahlara, bomba yağdıran uçaklara sinsice korkakça, namussuzca millete kurşun sıkan FETÖ'cü alçaklara aziz milletimizle sırt sırta vererek hadlerini bildirdik.

Tankların arasından sıvışıp kaçan korkaklar, milletin direnişini keyif kahvelerini yudumlayarak televizyon ekranlarında izlerken biz darbecilere meydanları dar ettik. "Her hesabın üstünde bir hesap vardır" dedik, "Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır." dedik, "Kaderin üstünde bir kader vardır." dedik.

Darbecilerin, hainlerin gözünü kan ve nefret bürümüş haysiyet fukaralarının tekmilini birden bozguna uğrattık. Zaferlerimizle birlikte tevazuumuzu da büyüttük. Kibre kapılanlardan, halkla arasına mesafe koyanlardan asla ve asla olmadık. Milletimizin çizdiği rotadan, milletin belirlediği istikametten bir an olsun sapmadık, ayrılmadık.

"Kalleşçe şehit edilen gençlerimiz oldu"

Kardeşlerim, bu zorlu mücadele özellikle zorlu mücadele boyunca kendimiz bedel ödesek dahi millete ve memlekete bedel ödettirmedik. Teröristler tarafından daha ömrünün baharındayken kalleşçe şehit edilen gençlerimiz oldu. FETÖ'cü melunların kurşunlarıyla toprağa düşen dostlarımız, henüz 17 yaşında şehadet şerbeti içen gencecik evlatlarımız oldu. Trafik kazalarında, tabii afetlerde kaybettiğimiz nice yol arkadaşlarımız oldu. Her ölüm gibi bu arkadaşlarımızın, bu kardeşlerimizin vefatları da erkendi, zamansızdı. Yüreklerimize kor bir ateş saldı. Rabbim hepsine rahmet eylesin diyorum.

"259 ilçemizde kongrelerimizi başarıyla tamamladık"

Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım biliyorsunuz 12 Ekim itibarıyla 8. Olağan Kongre sürecimizi başlatmış bulunuyoruz. Şu ana kadar 259 ilçemizde kongrelerimizi adeta bir bayram havasında, kardeşlik ve muhabbet ikliminde hamdolsun başarıyla tamamladık. Yeni seçilen ve görevlerine devam eden kardeşlerimi tebrik ediyor, Mevladan kendilerine üstün başarılar diliyorum. Görevi devreden arkadaşlarımıza da partimize olan hizmetleri ve fedakarlıkları dolayısıyla teşekkür ediyor, Allah hepsinden razı olsun diyorum. Kongre maratonumuzu hep ola geldiği üzere bir bayrak yarışı anlayışıyla sürdüreceğimize inanıyorum. Şunu sizlerle birlikte tüm teşkilatımıza hatırlatmak istiyorum. Biz sadece vizyon, gayret, ufuk ve hizmet bakımından değil, dava ahlakı ve dava arkadaşlığı bakımından da siyasi rakiplerimizden farklıyız, özel bir siyasi hareketiz.

"Bu kadronun hamurunda biz vardır"

AK Parti çatısı altında 'ben'e ve bencilliğe yer yoktur. Bu kadronun hamurunda biz vardır. Bu kadronun kalbinde koltuk, makam, rütbe hırsı değil millete hizmet etme aşkı, Türkiye sevdası vardır. Vazife almak elbette önemlidir. Ama asıl olan görevli değil, gönüllü olmaktır. Ak Parti bir gönül hareketi olarak doğmuş. Bugünlere kendisine gönül verenlerin fedakarane gayretleriyle gelmiştir. Unutmayın, biz başkaları gibi şahsi ikbal kavgası değil, Türkiye ve Türk milleti için bir istikbal mücadelesi yürütüyoruz. Bizim için esas olan hakkın ve halkın rızasıdır. Bizim için esas olan aziz milletin hayır duasıdır. Bizim için esas olan Türkiye'nin aydınlık geleceğidir. Bizim için esas olan davamızın sekteye uğramamasıdır.

Biz AK kadrolar olarak millete hizmetkarlık uğrunda yola çıkmış dava arkadaşlarıyız. İlk günden beri nasıl hırsı, kibri, enaniyeti, sen ben kavgasını kapımıza yaklaştırmadıysak bundan sonra da benliğimizi, nefsimizi, enaniyetimizi gerekirse ayaklar altına alarak yolumuza devam edeceğiz.

"Pusuda bekleyenleri kesinlikle sevindirmeyeceğiz"

Fitne için, nifak için Ak Parti'nin sağlam, sarsılmaz ve yıkılmaz kalesinde gedik açmak için pusuda bekleyenleri kesinlikle sevindirmeyeceğiz. Tüm umutlarını Ak Parti'nin zayıflamasına bağlayan siyaset tüccarlarının heveslerini yine kursaklarında bırakacağız. Tek bir arkadaşımızı dahi dışarda bırakmayacak, dışlamayacak, gönlünü kırmayacak, bir olacak, birlik olacak, saflarımızı daha da sıklaştıracağız.

Eski, yeni, genç, yaşlı demeden hep beraber bu ülke, bu vatan, bu bayrak için aşkla çalışmayı sürdüreceğiz. Dün Merkez Karar Yürütme Kurulu toplantımızda da söyledim. Partimiz ve ittifakımız ne kadar güçlüyse defalarca gördük ki Türkiye de güçlüdür, emniyettedir, emin ellerdedir. Ama biz zayıflarsak Türkiye de zayıflıyor, kan kaybediyor, güçten düşüyor demektir.

"Umdukları fırsatı vermeyeceğiz"

Ak Parti'nin ve Cumhur İttifakı'nın sendelemesini dört gözle bekleyen şer odaklarının olduğunu çok iyi biliyoruz. Allah'ın izniyle bunlara umdukları fırsatı vermeyeceğiz. Sizlerden milletin emaneti ile birlikte yüzünü ülkemize çevirmiş milyonların da umudunu omuzladığınızı bir an olsun unutmamanızı rica ediyorum.

"İç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz"

Aziz kardeşlerim, parti ve ittifak olarak son bir yılda üst üste yaşanan seçimler sebebiyle gerilen siyasi atmosferi dağıtmaya, buna yönelik hüsnüniyetli adımlar atıyoruz. Sandığın ufukta görünmediği önümüzdeki 3,5 yıllık süreyi ülkemiz ve milletimiz açısından bir icraat seferberliğine dönüştürmenin çabasındayız. Bölgemiz son derece sancılı bir dönemden geçerken, bir asır önce olduğu gibi haritalar yeniden kanla çizilmek istenirken, İsrail'in Gazze'de yaktığı, şimdi de Lübnan'a taşıdığı yangın günbegün sınırlarımıza yaklaşırken iç cephemizi kuvvetlendirmeye çalışıyoruz.

Hiçbir ayrım yapmadan 85 milyona gelin, bir olalım, iri olalım, diri olalım, gür olalım diyoruz. Hacı Bektaş-ı Veli'nin "Sevgi, saygı üzerine kurulmuştur yapımız. Ta ezelden ebede açık durur kapımız" sözüne uygun şekilde karşılıklı saygı çerçevesinde müştereklerimizi artıralım. Türkiye ortak paydasında 85 milyon olarak bir araya gelelim, gelebilelim istiyoruz.

"Bize güvenen insanların hak ve hukukunu elbette savunacağız"

Yıllardır meşrep, köken ve ideoloji üzerinden milletimizin arasına nefret tohumları saçanların şaibeli bir kurultay süreciyle de olsa bir köşeye atılması Türkiye'nin birlik ve dirliği noktasında değerli bir kazanımdır. Temennimiz yıllar yılı muhalefeti esir alan çirkin dilin sahipleriyle birlikte artık terk edilmesi, siyasette yeni ve temiz bir sayfanın açılmasıdır. Milletimizin siyasi aktörlerinden beklentisi de bu yöndedir.

Coğrafyamızın içinden geçtiği tehlikeli konjonktür, siyasetçiler olarak hepimizi daha sorumlu ve ağırbaşlı davranmaya teşvik etmektedir. Eski Türkiye'nin kifayetsiz, muhteris siyasetçilerinin bu eklimi zehirlemesine, baltalamasına müsaade etmemeliyiz. Tekrar altını çizerek söylüyorum. Gerilim ve sokak siyaseti sadece buna tevessül edenlere değil, tüm ülkeye ve millete kaybettirecektir.

Milli iradeyi temsil eden siyaset yapan, hiç kimsenin ülkemizin yükünü daha da ağırlaştırmaya hakkı olamaz. Türkiye'ye kaybettirecek bir denklemin veya şahsi hesabın içerisine girenleri bu millet asla affetmez. Bunun için iktidar muhalefet fark etmeksizin hepimizin ülkeye faydası dokunmayan tartışmalara, çekişmelere, kayıkçı kavgalarına prim vermemesi önemlidir. Doğru bulmadığımız hususları elbette eleştireceğiz. Bize güvenen insanların hak ve hukukunu elbette savunacağız. Partimize ve hükümetimize yönelik saldırıların elbette cevabını vereceğiz. Ama bunları yaparken dengeyi mutlaka koruyacak, oyuna gelmeyecek, vakarımızı ve soğukkanlılığımızı daima muhafaza edeceğiz.

"Haksızlık, hukuksuzluk, küstahlık karşısında kesinlikle sessiz kalamayız"

Burada şunun bilinmesini isterim. Biz merhum Mehmet Akif'in o veciz ifadesiyle yumuşak başlı isek birilerinin zannettiği gibi uysal koyun da değiliz. Haksızlık, hukuksuzluk, küstahlık karşısında kesinlikle sessiz kalamayız. Mesela İstiklal Marşımızla sorunu olanlara ve demokrasimizin altını oyanlara eyvallah demeyiz. İster baro olsun, ister avukat olsun, ister siyasetçi, ister gazeteci kılıklı terörist seviciler olsun, şiddeti övenlere, şiddeti bir hak arama yolu olarak görenlere, yedeğine silahı, terörü alarak siyaset yapmaya kalkanlara müsamaha ile yaklaşamayız.

Türkiye'nin geleceğinde teröre ve terörün karanlık gölgesine yer olmadığını herkesin idrak etmesini bekliyoruz. Bu doğrultuda Cumhur İttifakı tarafından açılan tarihi fırsat penceresinin kişisel hesaplara kurban edilmemesini ümit ediyoruz. Siyaset kurumu, meclis, sivil toplum, basın, akademi ve topyekûn millet olarak hep beraber terörün ve şiddetin olmadığı bir Türkiye'yi inşa edelim istiyoruz.

Rabbim yar ve yardımcımız olsun diyorum. Yaptığınız ve yapacağınız tüm çalışmalar için şahsım partim milletim adına her birinize şimdiden teşekkür ediyorum. Genişletilmiş il başkanları toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyor. Hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum. Sağ olun. Var olun. Allah'a emanet olun. Kalın sağlıcakla.

YSM HABER MERKEZİ

Güncelleme Tarihi: 22 Ekim 2024, 16:12

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER