İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’nın uzun menzilli silahlarla topraklarına saldırmasının, NATO'nun Rusya ile savaş halinde olması anlamına geleceğini açıklarken, Putin’e Beyaz Saray ve NATO’nun yanıtı gecikmedi.
Putin’in, Batı'ya ihraç edilen bazı stratejik hammaddelerin ihracatına kısıtlamalar getirilmesini önermesi ise endişe yarattı. Potansiyel yasağın Rostec, Rosatom gibi büyük Rus firmalarına zarar verebileceği belirtilirken, Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov teklifin henüz değerlendirme aşamasında olduğunu söyledi. Putin'in, Batılı ülkelere tepki olarak stratejik emtia ihracatını sınırlama tehdidini Rus yetkililer ve yöneticiler şaşkınlıkla karşılarken, bu beklenmedik kararın Rusya'ya daha fazla zarar vermeden gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceğinin soru işareti oluşturduğu belirtiliyor.
Rusya'nın petrol, gaz, nikel, titanyum, altın ve elmas gibi pek çok emtiası, farklı düzeylerde gönüllü ya da zorunlu ithalat kısıtlamalarına, hatta Batı ülkeleri tarafından konulan yasaklara tabi. Rus yetkililer ve şirket yöneticilerinin Putin'in açıklamasına hazırlıksız yakalandığı belirtilirken, Reuters’a konuşan bir kaynak, "Herkes şokta. Bu girişim gerçekten birdenbire ortaya çıktı" dedi. Bir diğer kaynak ise "Bu kendi ayağına kurşun sıkmak gibi bir şey" dedi. Putin'in bahsettiği uranyum, nikel ve titanyum ihracatının kesilmesi, devlete ait sanayi şirketi Rostec, devlet nükleer tekeli Rosatom ve dünyanın en büyük rafine nikel üreticisi Nornickel de dahil olmak üzere Rusya'nın büyük firmalarının döviz kazançlarının azalmasına neden olacak.
BM: Kaygı verici
Beyaz Saray’dan da Putin’in açıklamalarına ilişkin yanıt geldi. Beyaz Saray sözcüsü Karin Jean- Pierre “Putin’in özellikle NATO ve ABD hakkındaki yorumları, bu tür söylemleri kesinlikle tehlikeli, ancak yeni değil. Aslında bu, yürüttükleri tüm savaş boyunca Rus propagandasının temel dayanağı oldu” dedi.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer da “Biz Rusya ile ihtilaf peşinde değiliz. Bu savaşı başlatan Rusya’nın kendisi. Ukrayna’nın kendini savunması da en doğal hakkı. Biz sadece Ukrayna’nın kendini savunmasına destek oluyoruz. Rusya gerçekten ihtilafın tırmanmasını istemiyorsa saldırılarına son vererek Ukrayna’dan çekilsin” dedi. NATO Askeri Komitesi’nden de konuyla ilgili açıkamalar geldi.
NATO Askeri Komite Başkanı Oramiral Rob Bauer silahlı çatışma hukuku uyarınca, saldırıya uğrayan her ulusun kendini savunma hakkı olduğunu belirtti. Birleşmiş Milletler (BM) de Ukrayna ile Rusya arasında tekrar gündeme gelen nükleer savaş söylemine karşı çıkarak, bunun kaygıya neden olduğunu belirtti.
BM Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric, "Nükleer silahlar konusunda artan söylemin endişe verici olduğunu düşünüyorum. Tehdit edici bu dilin kullanımının yanlış hesaplama riskini artırdığını düşünüyorum ve nükleer silahlar söz konusu olduğunda, yanlış hesaplama göze alamayacağımız bir şeydir" diye konuştu.
Reuters: Putin nükleer seçeneğini ciddi şekilde düşünüyor
Reuters'a değerlendirmede bulunan üç analist, Putin'in nükleer silah kullanmayı ciddi şekilde düşündüğünü ifade etti. Analistler, Batı'nın Putin'in uyarılarını ciddiye alması gerektiğini ve blöf yapmadığını vurguladı. Hamburg Barış Araştırmaları Enstitüsü silah uzmanı Ulrich Kuehn, Putin'in bir tür nükleer mesaj vermeyi seçmesini göz ardı etmediğini söyledi. Örneğin Batı'yı korkutmak amacıyla bir nükleer silah denemesi yapmak gibi. Kuehn, "Bu çatışmanın dramatik bir şekilde tırmanması anlamına gelecektir" dedi.
Avusturya'nın Innsbruck Üniversitesi güvenlik uzmanı Gerhard Mangott da "Ruslar bir nükleer test gerçekleştirebilir. Gerekli tüm hazırlıkları yapmış durumdalar. Ciddi olduklarını göstermek için ülkenin doğusunda bir yerde taktik bir nükleer silah patlatabilirler" ifadelerini kullandı.
YSM EKONOMİ SERVİSİ