Bitki Çaylarının Dili
Hastalıklara şifa, diyetlere yardımcı, sindirim problemlerine yardımcı, zindeliğimizi arttırıcı bitki çayları özellikle soğuk kış günlerinde vazgeçilmezlerimiz oluyor. Fakat yanlış demleme, fazla tüketme gibi nedenlerle toksik etkiler görülebiliyor, şifa bulmak isterken daha büyük problemlere neden olabiliyorlar.
Dolaşımı hızlandırma, metabolizmayı canlandırmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için oldukça faydalı bitki çayları mevcut. Bu çaylardan en sık tüketilenlere bir göz atalım, gerçekte etkileri neymiş.
Bitki çayları arasında en fazla tüketilenlerden biri yeşil çaydır. Siyah çaya oranla antioksidan içeriği çok daha fazla olan yeşil çay, kanser ve kalp-damar hastalıklarını önlemede, bağışıklık sistemini arttırmada yardımcıdır. Hem içeriği hem de sağlığa etkisi açısından üzerinde en fazla çalışma yapılan bitki çayıdır. Ötem atma, kolesterolü düşürme ve kan şekerini dengeleme gibi etkileri ile de öne çıkıyor.
Özellikle kan şekerinin düştüğü ikindi ara öğününde yeşil çay hem tokluk sağlıyor hem de metabolizmanın canlandırılmasına yardımcı oluyor. Tarçın, karanfil, zencefil gibi baharatlarla ve ya limon, portakal gibi meyvelerle tatlandırılarak hem tadı hem de metabolizmaya olan etkisi arttırılabilir. Kafein içeriği olan yeşil çay metabolizmanın canlanmasına yardımcı olmakta fakat günde 3-4 fincanı aşmamakta fayda var.
Yeşil çay dışında mate çayı ve beyaz çay da diyet esnasında yardımcı olabilecek kafein içeriği bulunan çaylardandır. Bu çaylar uyarıcı etkileriyle metabolizmanın hızlanmasına yardımcı olur.
Bu bitki çaylarının dışında tarçın, zencefil gibi baharatlar ile nane içeren bitki çayları da kan şekerini düzenleme, tokluk hissi sağlama gibi etkileri sayesinde diyet yaparken yardımcı olabilecek seçeneklerdendir.
Gribal enfeksiyon denildiğinde akla ilk gelen çaylardan, ıhlamur. Çoğu zaman ilaç tedavisine başlamadan, bir kırgınlık hissedildiğinde dahi ilk olarak ıhlamura başvuruluyor. Terlemeyi arttırıcı etkisiyle gribe karşı etkinliği olan ıhlamur, ağrı kesici özelliğiyle de tercih edilme nedenlerini güçlendiriyor. İçerisine eklenecek bal ile enerjimizi arttırırken, limon C vitamini oranını, zencefil, tarçın gibi baharatlar ise bağışıklık üzerimdeki etkilerini arttıracaktır.
Ihlamur yanı sıra yoğun antioksidan ve C vitamini içeriği sayesinde kuşburnu çayı, antiseptik özelliğiyle adaçayı, bağışıklık sistemini destekleyici ekinezya çayı da gribe karşı etkili olabilecek bitki çaylarındandır.
Gaz, kabızlık gibi sindirim sistemi problemlerine ve şişkinliğe karşı etkinliği olan rezene çayı ise her yaş için rahatlıkla tüketilebilecek çaylardan. Yaşlılar, gebeler ve çocuklar için rahatlıkla tercih edilebilir. Fakat diüretik etkisi bulunan rezene günde 2 fincandan fazla tüketilmemelidir.
Bitki çaylarının bunca faydası varken demleme ve tüketim de yapılacak hatalar çaylara ölümcül etkiler kazandırabilir. Bu nedenle demleme sürelerine ve tüketim miktarlarına dikkat edilmelidir.
Birkaç çeşit bitkiden oluşan karışımlar yerine bitkiler tek tek tercih edilmelidir. Aksi halde biri diğerinin etkisini bloke edebilir veya iki bitki birleşip toksik etkiler ortaya çıkabilir. Bu konuda uzman desteği alınmalıdır. Halk bilimi ve kullananların tavsiyeleri felaketle sonuçlanabilir.
Aktarlarda satılan açık bitkiler yerine hazır poşet bitki çayları her zaman daha güvenlidir. Aktarda satılan çaylar daha doğal gibi gelse de hijyenik açıdan çok daha tehlikelidir. Ayrıca ölçülendirme kontrolü de olmadığından yine bitkilerin gereğinden fazla tüketilmesine ve yan etkilerinin görülmesine neden olabilir.
Hiçbir bitki çayı kaynatılmamalıdır. Bitki çayı demlenirken kaynar su ile 5-10 dakika demlenmelidir. Demleme esnasında kapaklı bitki çayı fincanları veya demlikler kullanılmalıdır. Aksi halde bitkilerde bulunan uçucu yağların buharlaşıp uzaklaşmasına neden olunur.
Zayıflama amaçlı kullanılan bitki çaylarının etki mekanizması ödem atma, sindirim sistemini rahatlatma ve metabolizmayı uyarma gibi özelliklerden oluşmaktadır. Fakat hiç bir çay tek başına mucizevi değildir. Bu nedenle tüketim miktarını abartmamalı günde 2-3 fincanla sınırlandırılmalıdır. Ve çaylara umut bağlamak yerine dengeli bir beslenme ve spor programına dahil olunmalı bitki çayları yardımcı olarak kullanılmalıdır. En önemlisi Doktorunuzun kontrolüne ve desteğine mutlaka uymalısınız.
İyi içimler dilerim. Afiyet Olsun...