Tüketici, taklit ve tağşiş yapan firmaların ayrıntısını istiyor

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın taklit ve tağsiş yapan firmaların duyurulmasına ara verdiği uygulamayı yeniden başlatılmasını memnuniyetle karşılayan tüketici temsilcileri, yayımlanan listede kaç firmanın denetlendiği ve gıdaların akıbetinin merak edildiğini belirtiyorlar.

Tüketici, taklit ve tağşiş yapan firmaların ayrıntısını istiyor

İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - Gıda ürünlerinde taklit, tağşiş ve hileliye kar­şı yeni eylem planını duyuran Tarım ve Orman Ba­kanı İbrahim Yumaklı, geçen yıl 1,3 milyon denetim gerçek­leştirildiğini, bu yıl ise şu ana kadar 940 bin denetimde 16 bin uygunsuzluk tespit et­tiklerini ve 771 milyon lira idari para cezası kesildi­ğini açıkladı.

368 işletme hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuldu­ğunu aktaran Yumaklı, yıl sonuna kadar 1,5 milyona yakın denetim gerçekleş­tireceklerini ifade etmişti. Yeni açıklanan listede 520 firma taklit ve tağşiş rada­rına yakalanırken, 66 firma ise sağlığı tehlikeye düşüren­ler radarına yakalandı.

Geçtiğimiz hafta açıklanan taklit, tağşiş ve hileli gıdala­rın yeni sistemde kamuoyuna anlık duyurulması bazı tartış­maları da beraberinde getir­di. Bakanlığın 2022 Mart ayı itibarıyla ara verdiği uygula­mayı yeniden başlatılmasını memnuniyetle karşılayan tü­ketici temsilcileri, tüketicile­rin yayımlanan listede denet­lenen firma sayısını ve tağşiş edilen gıdaların akıbetinin merak edildiğini aktardılar.

Süt ürünleri temsilcileri ise özellikle bir iki puan yağ oranı düşük çıkan firmaların teşhir edilmesinin doğru olmadığı­nı ifade ediyorlar. Et ürünle­rinde hilenin daha çok mut­fak bölümünde tespit edilme­si dikkat çekiyor. Öte yandan, sektör temsilcileri cezaların yeterli olmadığını ve caydırı­cılık için daha etkin cezala­rın uygulanması konusunda hemfikir.

Bakanlığın yeniden uygu­lamayı başlatmasını mem­nuniyetle karşıladıkları­nı kaydeden Tüketici Birliği Federasyon Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, 2022 Mart ile 2024 Ekim arasında ara verilen uygulamada ka­muoyunun ne oldu bittiğini bilme hakkı olduğunu söyle­di. O dönemde üretilen tağ­şiş edilmiş gıdaların akıbeti­nin bilinmediğini ifade eden Deniz, bu bilgileri bakanlığın şeffaf bir şekilde açıklaması gerektiğini aktardı.

Bir diğer önemli konunun yayımlanan listede illerdeki küçük lokan­taların, restoranların veya tedarikçilerin dikkat çekti­ğini dile getiren Deniz, “Bu listenin hazırlanmasının ön­cesinde kaç tane firma denet­lendi ve kaçı iyi çıktı? Bilgi­si mevcut değil. Eğer bu yapı­lan 1.3 milyon denetim firma ise bu kadar az sayıda değiş­tirilmiş tağşiş edilmiş gıda çıktıysa o zaman Türkiye gı­da da çok iyi durumda demek­tir. Karnemiz eğer bu kadar az sayıda firmadan ibaretse çok karamsar olmayalım. Bu, Av­rupa standartlarının da üze­rindeyiz demek” dedi.

“Zincir marketler yeterince denetim yapmıyor”

Yukarıdaki gibi birçok so­ruyu CİMER ile Tarım ve Or­man Bakanlığı’na yönelttikle­rini aktaran Deniz, “Bir baş­ka nokta ise listenin detayları yeterince yok. A firmasıyla il­gili hangi tarihte analiz örne­ği alındı, analiz ne zaman ya­pıldı? Bu bilgi tüketici için önemli. Çünkü tüketici eğer oradan alışveriş yaptıysa en azından sağlığına zararlı bir yiyecek tüketip tüketmediği konusunda fikir sahibi olmak istiyor.

Uygulama ile yapılma­sı gerekenler yapıldı ama ek­sik tarafları var. Eksikleri de bir zaman içerisinde gideri­lebilir. Diğer yandan bilindik ulusal ölçekteki markaların hiçbirinin bu kapsama girme­mesi merak ediliyor. Ayrıca zincir marketlerin tedarikçi­lerden alınan gıdanın yeterin­ce denetim yapılmadığı da or­taya çıkıyor” diye konuştu.

Siteye giriş zorluğunun ya­şanmasının tüketicilerin bu işe sahip çıktığı anlamına gel­diğini belirten Deniz, bu site­deki trafiğin yoğun olması an­lamına geldiğini söyledi.

“Süt ürünlerinde sütten kaynaklı bazı durumlar var”

Bakanlığın sağlığı tehlike­ye düşürenler ve taklit tağşiş yapanlar diye firmaları ikiye ayırdığına dikkat çeken süt ürünleri temsilcileri, bu iki lis­tenin kafa karışıklığına yol aç­tığını belirtiyorlar. Sütten kay­naklı bazı durumların oldu­ğunu dile getiren temsilciler, bir firmada kuru maddede yağ oranı yüzde 45 yerine 43 çıktı­ğını ve bir puanlık eksiltmenin bilerek yapılamayacağını ak­tarıyorlar. temsilciler, yağ ora­nını tutturamayanların sütün kalitesinden ve proses işle­minden kaynaklanma olasılı­ğın yüksek olduğu aktarılıyor. Bu durum teşhir edilecek bir durum olmadığını belirtiliyor.

“Gıda güvenliği hepimiz için öncelikli hedeftir”

Türkiye Süt, Et, Gıda Sana­yicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Başkanı Dr. İsa Coş­kun, Türkiye’de süt ve kırmı­zı et sektöründe uluslarara­sı normlara uygun üretim yapan çok sayıda işletmenin mevcut olduğunu ve gıda güvenliğinin öncelikli he­def olduğunu söyledi.

Tür­kiye’deki laboratuvarların kapasiteleri, gerçekleştir­dikleri analizler ve sahip ol­dukları nitelikli iş gücü, yurt dışındaki laboratuvarlar­la kıyaslandığında benzer seviyelerde bulunduğunu vurgulayan Coşkun, “Bu du­rumda, et ve süt ürünlerinin analizlerinde sorun yaşan­madığını söyleyebiliriz. Ül­kemizde faaliyet gösteren büyük ölçekli et ve süt işlet­melerinin kendi laboratuvar altyapılarına ve nitelikli iş gücüne sahip olmaları da bu değerlendirmeyi destekle­yen önemli bir faktör. Gıda güvenliği ihlalleri ve taklit/ tağşiş uygulamaları hem halk sağlığını tehdit eden önemli bir sorun hem de bu işini düzgün yapan, dürüst ve kurallara uygun çalışan firmalar açısından da haksız rekabet unsurudur” dedi.

YSM HABER MERKEZİ

Yorum yapabilmek için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Üye değilseniz hemen üye olun veya giriş yapın.

SIRADAKİ HABER