Kişilerarası iletişimde karşılıklı konuşma çok önemlidir!
Sözcükleri ne kadar uygun seçer, yerinde kullanır ve doğru ifade edersek, karşımızdakilerle o kadar başarılı ilişkiler kurarız. Bir kelimenin insan hayatını değiştirdiği defalarca tecrübe edilmiştir. Yerinde ve zamanında kullanılan bir kelimenin ya da cümlenin ne kadar önemli olayları çözdüğüne defalarca tanık olmuşuzdur. Bazen tek bir cümle bile, karşımızdakinin nasıl bir insan olduğunu göstermeye yeter. Bu nedenle konuşma, insan aklını kullanma sanatıdır.
Kişinin konuşma biçimi, seçtiği sözcükler, onları kullanmadaki becerisi, konuşurken takındığı tavır ve ses tonu çok önemlidir. İyi bir konuşmada, kullanılan sözcükler açık ve yerinde olmalı, ifade edilmek istenen fikirleri tam verebilmelidir. Kendimizi başkalarına en iyi biçimde anlatmanın ve başkalarını da en iyi biçimde anlamanın yolu dili iyi kullanmadan geçer. Konuşmaya başlamadan önce, mutlaka hedef belirlenmelidir. “Hedefi olmayan, nereye nişan aldığını bilemez.” sözünü aklımızdan çıkarmayalım.
Söz söylemek isteyen kişi; konusuna hakim olmalı, konuya ait tüm verileri toplamalı ve fikirleri sırasına koyarak, tetkik etmelidir. Söylenecek konu iyice kavranırsa, kelimeler ardından gelir. Söz söylemek için, çok bilmeli ve kendisine güvenerek, rahat olmalıdır. Bilgi sahibi olunmadan, fikir sahibi olunmaz. Kendisini önceden hazırlamayan insanlar, sohbetlerinde hep aynı hikâye ve sözleri tekrarlamak suretiyle, konuşmayı çekilmez hale getirirler. Ayrıca, her şeyi bilirim iddiasında bulunan ve bilgiçlik taslayan kişinin kafası, başkalarının fikirlerine kapalıdır.
Bazıları da toplum karşısında konuşurken heyecanını kontrol edemez ve kendisine hâkim olamadığı için çabuk sinirlenir, hiddete kapılır, doğru dürüst konuşamaz. Bu kusurlardan daima uzak durmalıyız. Kullandığımız kelimeler, nasıl yaşadığımızı ve nasıl yaşayacağımızı belli eder. Konuşma bir insanın kişiliğini, karakterini, kültürünü, terbiyesini ve eğitimini açıkça ortaya koyar. Bu konuda atalarımız, “Sorma kişinin aslını, sohbetinden belli eder” demişlerdir.
İletişim bir başkasının dünyasına girip, onu anladığını hissetmek ve onunla güçlü bir bağ kurabilmek yeteneğidir. Hangi kültürden olduğumuzun önemi olmaksızın, dışarıdan gelen etkilere göre karşımızdakini anlayıp, onunla başarılı bir iletişim inşa edebiliriz. Önemli olan meseleyi anlamaktır. Siz meseleyi anlamadıkça, onu başkalarına anlatamazsınız. Konuşmada kendimizden ve geçmişimizden söz etmek yerine, karşımızdakinin iyi taraflarından ve ondan edindiğimiz bilgilerden söz etmek daha uygun olur. Bu konuda atalarımız, “Sen kendini anlatmayı bırak, onu davranışların anlatsın” demişlerdir.
Konuşmanın dinleyiciler üzerinde yapacağı etki önceden hesaplanmalı, konuyla ilgisi olmayan sözcüklerden sakınılmalı, az ve öz konuşulmalıdır. Bazen bir tek söz, insanı uyandırır. Kimi sözler vardır ki, tek başına bir kitap gibidir. Yerinde yapılan kısa bir konuşma, yersiz yapılan uzun bir konuşmadan bin defa daha etkilidir. Bu konuda atalarımız, “ Kıymet ve tesir, çok sözde değil, yerinde ve özlü sözdedir.” demişlerdir. Sözün en iyisi, kısa ve anlamı derin olanıdır. Yunus Emre bir dizesinde; çok söz hamal yüküdür diye söylemektedir. Yerinde yapılan kısa bir konuşma, yersiz yapılan uzun bir konuşmadan bin defa daha etkilidir.
Eğer bizi anlamışlarsa, bu iyi konuştuğumuzun bir delilidir. Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de, yararlandığı sözdür.
Selam ve dua ile...Hoşça kalın!