İSTANBUL-NURULLAH SARI(YSM) - Ortadoğu’daki ateş çemberi taşımacılık sektörüne de sıçradı. İsrail’in Gazze’ye saldırıları sonrasında Kızıldeniz’de yaşanan geçiş krizine karşılık, ABD ve İngiliz savaş uçaklarının Yemen’i hedef alması, hem ticaretin rotasını değiştirdi hem de navlun üzerinden fiyatlarda yükseliş beklentisinin fitilini ateşledi.
Çin, Hindistan gibi Uzakdoğu, Asya’ya taşıma yapan gemilerin, Süveyş Kanalı yerine, Güney Afrika’da Ümit Burnu rotasına yönelmesi, taşıma sürelerini 20-25 günden 50 güne, fiyatları da konteyner başına 2 bin dolardan 6 bin dolarlar seviyesine tırmandırdı.
Şok fiyat artışlarının ihracat ve ithalat taşımalarında etkilerinin görülmeye başladığına işaret eden sektör temsilcileri, “Fiyat dalgalanmalarından dolayı sipariş erteleme ve iptaller duymaya başladık. Birçok müşteri, yüklemeleri beklemeye aldı.
Malın ne zaman ulaşacağına dair de belirsizlikler var. Yükselen navlun, bazı sektörlerde yüzde 4-5, enflasyonla birlikte bazı sektörlerde yüzde 15’e kadar fiyatlara yansır. Bunun devam etmesi, İhracatı da enflasyonu da etkiler” değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı Fatih Şener, dünya ticaretinin yüzde 12’sinin Kızıldeniz ve Süveyş Kanalı üzerinden yapıldığını söyledi. Kızıldeniz’deki sıkıntıdan dolayı, gemilerin Ümit Burnu’nu dolaştığına işaret eden Şener, “Bu da mesafenin 8-10 kat artması demek.
Böyle olunca konteyner başına Uzakdoğu’ya yapılan taşımalar 2 bin dolardan 6 bin dolara çıktı. Türkiye için Çin, japonya, Güney Kore, Endonezya, Malezya, Tayvan, Yeni Zelanda gibi ülkelerden gelen bütün yükler o güzergâhtan geldiği için daha yüksek maliyet getirecek. 2 milyar dolarlık bir maliyet söz konusu olabilir" dedi.
Yüklemeler ‘beklemeye’ başladı
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Rüstem Çetinkaya, navlun fiyatlarının katlandığına işaret ederek, “Çin'e 400 dolara giden bir konteyner, bin 700 dolara çıktı. ABD'ye 2 bin-2 bin 500 dolardan 5 bin dolara yükseldi. Biz de sektöre etkisini analiz etmeye başladık.
Maliyetin yanı sıra, teslim süreleri de uzuyor. Fiyat dalgalanmasından dolayı, birçok müşteri yüklemeleri beklemeye aldı. Doğaltaş için söylüyorum. Bazı operatörlerden malın ne zaman ulaşacağına dair de belirsizlik var" şeklinde konuştu.
Enflasyonu da tetikler
EVSİD Kurucu Başkanı Burak Önder ise, yaşanan sorun nedeniyle, hem Asya’dan ithalatı hem de Körfez ülkelerine ihracatı etkileyen bir durumla karşı karşıya kaldıklarını söyledi. Önder, “Destinasyona göre değişmekle birlikte, yüzde 300’den yüzde 700’e çıkan fiyat artış şokları gördük. Türkiye’den Batı Afrika ve Amerika bölgesine fiyatlarda da artışlar gözüküyor.
Burada üç risk söz konusu olabilir: Birincisi, bu süreç enflasyonu tetikleyen bir süreç. Malum lojistik enflasyonda her kaleme etkisi olan bir kalem. İki, özellikle şok fiyat artışlarından dolayı Orta Doğu’da sipariş erteleme ve iptalleri duymaya başladık. İthalatçılar ‘bekle-gör’ anlayışını tercih ediyorlar. Üç, bu süreç devam ederse pandemi sürecinde olduğu gibi ‘boş konteyner bulamama’ sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz" dedi.
Enflasyonla birlikte %15 artış riski
İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Adil Pelister, Kızıldeniz geçişlerinde yaklaşık yüzde 30’luk bir azalma olduğunu vurgulayarak, “Avrupa'ya gidiyorsa, risk almamak adına yolunu 4 - 5 bin kilometre, teslim süresini de uzatıp belki öyle bir uygulama yapılıyor” dedi.
Firmaların bunu kullandığını belirten Pelister, “Fiyatlar arttı. Pandemide Uzakdoğu’dan Türkiye’ye 12 bin, 15 bin dolara kadar çıkan navlun ücretleri, en son bin 500 dolara kadar düşmüştü. Şu anda 4 bin 500 – 5 bin 500 dolar arasında değişiyor. Bunun şöyle bir yansıması oluyor, teslimat sürelerini uzatıyor. Uzakdoğu’dan bir konteyner yaklaşık 2 ayda geliyorsa, bu 3 aya kadar bir uzama söz konusu oluyor” diye konuştu.
Navlundaki artışın fiyatlara da yansıyacağını söyleyen Pelister, “O yükseliş mutlaka fiyatlara yüzde 2 de olsa, yüzde 5’de olsa yansıyacaktır. Enflasyon, hayat pahalığıyla birlikte bu, bazı sektörlerde yüzde 4-5, bazı sektörlerde yüzde 15’e kadar etki yapabilir” diye konuştu.
Hammadde ithalatında sıkıntı
Ev ve Mutfak Eşyaları Sanayicileri ve İhracatçıları Derneği (EVSİD) Başkanı Talha Özger, sorunun acil çözülmesi gerektiğini, bu durumun ihracata da olumsuz etkisi olabileceğine işaret ederek, “İhracat ve hammadde kaynaklı ithalatta lojistik maliyetlerde artış oldu.
Bu işin acilen çözülmesi gerekiyor yoksa ihracata da etkisi olur. Maliyetler fırladı. Teslimat süreleri de uzuyor. En büyük sıkıntı da o zaten. Çin’den gelecek ithalatlarda sıkıntı söz konusu, özellikle hammadde ithalatında sıkıntı başladı, teslimat süresi uzuyor. İnsanların bunu almak zorunda. Bizler bu sorunun çözümü için tüm mecralarda bunu dile getiriyoruz” diye konuştu.
Fiyatlar 3 kat arttı
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı, taşımalarda rotanın değişmesiyle navlun maliyetlerinde ciddi artışlar olduğunun altını çizerek, “Konteynerler şu anda Ümit Burnu’ndan dönüyor. O nedenle ciddi maliyet artışları oldu. Uzak Doğu’ya yüklemeler 3 katına çıktı” diye konuştu.
Bu durumun fiyatlara yansımaya başladığına işaret eden Taycı, “Özellikle Uzakdoğu’dan gelen hammaddelerimizin fiyatı üç kat arttı. Biz bunları bitmiş ürün ya da ara mamul haline getiriyoruz. Bitmiş ürüne yansıması da bu baremde kalırsa, yüzde 5 gibi yansır, ancak daha üzerine gitmesi durumunda fiyatlara yüzde 5’in de üzerine yansır” dedi.
Sektöre etkisi ne olur?
-Lojistik, enflasyonda her kaleme etkisi olan bir kalem. O nedenle enflasyona etkisi olur
-Şok fiyat artışlarından dolayı Orta Doğu da sipariş ertelemelerin duyulmaya başlaması
-Yükselen navlun karşısında ithalatçılar bekle-gör anlayışını benimsemesi
-Bu süreç devam ederse, pandemide olduğu gibi ‘boş konteyner bulamama’ sorunu yaşanması
-Yükselen navlunun bazı sektörlerde yüzde 4-5, bazılarında enflasyonla birlikte yüzde 15’e kadar fiyatlara yansıması.
YSM HABER MERKEZİ
Güncelleme Tarihi: 15 Ocak 2024, 17:31