Otomobiller de akıllanmaya doymuyor
Telefonlar akılllanıp hayatımızın odağına girerken otomotiv markaları da durmadı. Sürücüsüz araca doğru emin adımlarla ilerleyen sektörde, otomobiller akıllanmaya doymuyor.
Son yıllarda otomobiller, yeni teknolojileriyle karşımıza çıkıyor. Hızla gelişen teknolojiler, konfor ve güvenlik anlamında otomobil dünyasına yeni bir boyut kazandırıyor.
Önce benzin alternatifli elektrikli araçlar hayatımıza girdi. Bu büyük bir yenilikti. Sonra araçlar yazılımlarla tanıştı ve akıllandılar. Yazılımlarla otomatik şerit takibi yapan, otomatik fren yapabilen hatta kendi kendine park edebilen otomobillerle karşılaştık.
Şimdi bu otomobillerin kullanımı daha da artarken, otomotiv şirketleri geliştirdikleri yeni teknolojilerle, tüketicileri şaşırtmaya devam ediyor. Artık arabalar intenete girebiliyor akıllı telefonlara kolayca bağlanabiliyor. Bu tip hayatı kolaylaştıran özelliklere hergün yenisi ekleniyor.
Dünyanın her bir yanında sürücüsüz otomobil için çalışmalar devam ederken, bildiğimiz otomobiller de akıllanmaya doymuyor. Otomotiv endüstrisinin önde gelen firmaları, sürücülerin hayatını kolaylaştırmak ve araç içindeki güvenliği en üst seviyeye çıkarabilmek için projelerini bir bir hayata geçiriyor.
Otomotiv şirketleri sürücülere daha fazla konfor ve güvenlik sağlamak için adeta birbirleriyle yarışıyor. Rekabet o kadar ileri düzeydeki Apple, Google gibi firmalar otomobil işine giriyor.
Sadece araç içi yazılımlarla değil anahtar, lastik gibi alanlar da birçok teknolojik gelişme yaşanıyor. Bu hafta beni şaşırtan, sürücülerin hayatına konfor katan farklı birkaç örneğe değinerek ilham olmaya çalışacağım.
Kapınızı açıyor!
Rolls-Royce, 'Sekizinci Kuşak Yeni Phantom' modelini tanıttı. Rolls-Royce'un ünlü 'sihirli halı sürüşü' yeni nesil kendinden dengeleyici hava süspansiyonunun sonucu. Süspansiyon, elektronik olarak kontrol edilen amortisör ayarlama sistemini sürekli değiştirmesinden dolayı, her saniye için milyonlarca hesaplama yapıyor.
Böylece süspansiyon kusursuz dengeleniyor. Ön cama, yolu daha iyi görmek için stereo kamera sistemi entegre ediliyor. "Kucaklama" özelliğiyle kullanıcılar, sensöre hafi fçe dokununca vale veya asistan gibi arabanın kapısı tutuluyormuş gibi kendiliğinden açılıyor ve kapanıyor.
Arabanızla bağlantıyı koparmayın!
Mercedes-Benz'in 'me connect' hizmetleriyle akıllı cihazlardan araç sahiplerinin otomobillerine uzaktan erişimi mümkün oluyor. Tüm otomobillerde Mercedes-Benz acil çağrı sistemi, bakım yönetimi, uzaktan arıza teşhisi, kaza yönetimi ve arıza yönetimi hizmetlerinden süresiz yararlanılıyor.
Standart olarak sunulan Remote Online hizmetleri sayesinde ise uzaktan merkezi kilit kontrolü, uzaktan araç durumuna erişim, ilave ısıtıcının programlanması, park edilmiş konum bilgisi, araç takibi ve coğrafi sınırlandırma hizmetlerinden yararlanılabiliyor.
Remote Online hizmetleri ile aracınızın önemli tüm fonksiyonlarını her an akıllı telefon üzerinden rahatça çağırabilirsiniz. Bunun yanında 360 derece kameralı park yardımcısı ile yeni E-Serisi otomobiller, araç dışından park etme yardımcısı hizmetinden ilk üç yıl ücretsiz olarak yararlanabiliyor.
Park boşlukları, park yardımcısı tarafından henüz yanından geçerken tespit edilir. Milimetrelerin önem kazandığı yerlerde, uzaktan park yardımcısı devreye girebilir.
Akıllı anahtarla uzaktan park!
Otomobiller gibi, anahtar teknolojileri de son yıllarda önemli gelişmelere sahne oluyor. Anahtarsız giriş ve çalıştırma özelliği sunan elektronik anahtar sistemleri artık mucize değil. Ancak BMW, üzerinde ekran bulunan yeni nesil akıllı anahtarıyla bu konuda fark yaratıyor.
İlk kez BMW i8’de olan dokunmatik ekranlı akıllı anahtar, 2.2 inç ekranı üzerinden aracın mevcut şarj ve menzil bilgileri takip edilebiliyor. Anahtarın şarjı ise özel bir bölümde, kablosuz olarak yapılıyor. Anahtardaki en ilginç özellikse BMW Remote Control Parking isimli uzaktan park fonksiyonu. Aracınızdan indikten sonra, anahtar üzerindeki ekranla otomobilinizi park edebiliyorsunuz.
Otomobilin üzerindeki park sensörleri ve direksiyon sistemi birlikte çalışarak, tekerlekleri 3 dereceye kadar yönlendirebiliyor ve 7-serisinin, ileri veya geri hareketle park edilmesini sağlıyor. Bu sistem, direksiyon hareketlerini kendi yapan park asistanlarından biraz farklı, çünkü otomobili anahtar üzerinden sadece ileri ve geri hareket ettirebiliyorsunuz.
Sağlığınızı da düşünen otomobiliniz!
Önemli otomobil markalarından Audi, sürücülerin sağlığını düşünen otomobiller için Audi Fit Driver programını başlattı. Otomobilleri küçük bir sağlık merkezine çevirecek Audi Fit Driver, gerektiğinde sürücülere masaj yapıyor, iç aydınlatmayı ve havalandırmayı kontrol ediyor.
Programın ana amacı sürücünün ve yolcuların otomobile bindiklerinden daha sağlıklı ve daha rahatlamış inmeleri. Böylece hem daha konforlu bir sürüş deneyiminin yanı sıra trafik ve yol güvenliğinin de arttırılması amaçlanıyor.
Audi Fit Driver sistemi, sürücü veya yolcuların hayati belirtilerini, otomobil içindeki sensörler ve kol saati gibi taşınabilen bir cihaz yardımıyla sürekli kontrol ediyor. Bu sensörlerden aldığı verilerden hareketle gerek görüldüğünde de koltuklardaki masaj özelliğini çalıştırıyor, yolcu veya sürücülerin ruh halini canlandırmak veya rahatlatmak için uygun müzikleri çalıyor.
Keyifli sürüşler sizleri bekliyor...