Okullar kapandı, yaz tatili başladı
İlköğretim, lisede ve üniversitelerde eğitim öğretim gören milyonlarca çocuk ve genç bir üst sınıfa geçerek, karnelerini yada diplomalarını alarak uzun bir tatil dönemine girdi.
Geleceğimizin teminatları ve manevi yatırımların en önemlisi varlıklarımız olan çocuklarımızın tatil dönemlerini değerlendirmek verimli, planlı ve başarılı bir zaman dilimi yaşamalarını istemek için mücadele etmemiz gerekir.
Çocuklarımıza tatil dönemlerinde de iyi örnek olabilecek davranış ve işlerde rehberlik yapmaz iyi yönlendiremezsek gelecek yıllarda hayatlarında yaşayacakları zayıflıklara, eksikliklere de ortak olmuş oluruz.
Dersler sınavlar, ödevler derken bir yıl sayılabilecek zaman çabucak geçti ve tatil başladı. Çocuklar kendilerine zaman ayırma vaktini daha çok bulacaklar ama bu işin planlamasını nasıl yapacaklar?
Çocuklarımızın öz güven kazanmasına çalışılması için onların kendilerine güvenini artıracak spor, sanat, edebiyat etkinliklerine katılmaları, dini bilgi edinmeye çalışmaları ve kitap okuma alışkanlığı edinmeleri gerekir.
Öğrencilik sadece okul zamanı ders çalışmak, ondan sonra başka bir meşguliyet alanı oluşturmamak değildir. Ailesine yardımcı olmak, sorumluluk almak çevresine ve kendine faydalı olmak için emek ve çaba da gerekir.
Aileler tatil dönemi için bir programı yapmazsa çocuklar da bu dönemde ya bilgisayarın, ya boş ve hoş olmayan alışkanlıkların ya da sokakların esiri olabilir. Tatil için çocuklarımızla birlikte 'neler yapabiliriz' sorusuna cevaplar arayıp bir program hazırlayabilmeliyiz...
Hazırlanan program ne olursa olsun programsızlıktan iyidir. Tam mümkün olmasa da 'ne kadar yapabilirsek o kadar kardır' diyerek zamanını iyi değerlendirmeye gayret etmeliyiz.
Çocuklarımız tatili daha verimli geçirebilmeleri için bazı tavsiyelerde bulunarak ziyaretler, geziler, sosyal aktiviteler ve yaz Kur'an kurslarına katılarak dolu dolu bir tatil geçirebilmelerin sağlamalıyız. İlk önce verimli tatili evden ve aileden başlatılmalı.
Televizyon ve bilgisayarın başından kalkamayan, uyuşukluk ve tembelliğe mahkûm olan bir çocuk, yararlı faaliyetlerde bulunamayacaktır. Tatile girildi diye çocuklarımız her şeyden muaf tutulmadan, yaş ve cinslerine göre tatilde bazı sorumluluklar verilerek tembelliğe düşmeleri engellenmelidir.
Bu sayede hem aileye destek olunur, hem kabiliyetleri, el becerileri gelişir hem de girişimci özellikleri gelişerek, sorumluluk üstlenirler.
Çocuklar tatilde yalnızlığa düşmeden, sanal âlemde yaşamadan mahalle, arkadaş, akraba, eş dost çevreleriyle irtibatlı olmalı, yeni çevre edinmeli, kaynaşmalı, yakın aile ziyaretleriyle komşuluk ve akrabalık bağları güçlendirilmelidir.
Böylece çocuklar, birbiriyle çevresiyle daha sahici ilişkiler kurar, daimi dostluklar kazanabilirler… Yaz tatili, imkân ve şartları zorlayarak akraba ilişkilerini sağlamlaştırma adına fırsat olarak değerlendirilmelidir...
Yaşlı büyükleri varsa zamanlarının bir kısmını onların yanında geçirme iki taraf için de mutluluk ve huzur kaynağı olacaktır… Bir çocuğun kişiliğinin gelişmesi, ruhen sağlıklı ve kendisini değerli hissetmesi için, anne-babasının sevgisine ihtiyacı olduğu kadar büyüklerinin; dedesinin-ninesinin, amcasının-dayısının, halasının-teyzesinin sevgisine de ihtiyacı vardır.
Bu ziyaretler hem çocuklarımızı mutlu eder hem de akrabalık bağını idrak etmenin yanında, sevilme, sevinme, sevindirme, gönül alma, mutlu etme, hayır dua alma, başkası için bir şeyler yapmanın huzurunu da yaşarlar. Aynı zamanda doğduğu ve büyüdüğü yerleri görme, onların anılarını dinleme imkânı da bulurlar.
Çocukların sahiplenmesi gereken değerleri ve idealleri olması için yaşadığı çevrenin millî ve manevî değerlerini, tarihini, kültürünü öğrenmesi gerekir. Düğünler, merasimler, cenazeler yanında konser, festival, fuar ve panayır, tarihi ören yerleri, müze gibi sosyal aktiviteler de çocukların sosyalleşmesinde etkili olur, çocukların sosyalleşmeleri yanında kültürel değerlerin aktarılmasını da sağlar.
Bu tür geziler çocukların geçmişiyle, tarihle, milletiyle, değerleriyle akli-kalbi bağ kurmasına yardımcı olacaktır.
Küçük çocuklar cami ve Kuran’la tanışmaları için tatil bir avantajdır... Burada ailelere düşen, ne öğreneceğinden önce niçin öğrenmesi gerektiğini anlatmalarıdır. Hayatlarını şekillendirecek bilgi ve alışkanlıkların bir kısmını camii, bir kısmını kur’an kursu müesselerinde öğrenirler. Gönüllülük esası ve not kaygısı olmadığı için buralarda öğrencilik rahattır.
Yaz tatili aynı zamanda çeşitli muhtevadaki kitapları okumaya, şiir, ilahi, şarkı, marş ezberlemeye de vesile olur. Ebeveynler kitapçılara çocuklarıyla birlikte gidip kendileri ve çocukları için birlikte kitap alır ve kendileri de okuma örneği verirlerse çocuk elbette kitapları merak edecek, kendi isteğiyle kitap alıp okumaya başlayacaktır.
Belediye ve özel kurumların açtığı futbol, basketbol, yüzme, satranç, musiki kursları yaz tatilinde çocukların istifadesine sunulur. Bu imkânlar değerlendirilerek çocuklarımızın yetenek ve ilgisine en uygun bir kurs tercih edilebilir.
Tatilde öğrencinin sağlığına da dikkat etmesi oldukça önemlidir. Tatil boyunca alınan besinlere dikkat etmek, öğünleri düzenli ve zamanında yemek, kalkış ve yatış saatlerinin düzenli olmasına çalışmak ve riskli aktivitelerden sakınmak sağlık için oldukça önemlidir.
Tatili çocuklarımız için dinlenme, sosyal etkinliklere katılma, milli ve manevi kültürünü öğrenme, kabiliyet ve öz güven duygularını geliştirme, aileye destek olma, geleceklerinde en belirgin etkenler olabileceğini düşünmeliyiz. Bu düşünceler çocuklarımızın bütün hayatına yansıyacak, gelecek adına tecrübeler kazanmış olmalarına vesile olacaktır.
Yaz tatilini mutlu, verimli ve güzel bir şekilde geçirmek için her öğrenci kendi üzerine düşen bir yaz tatili programı çıkarmalıdır. Planlama ve hedef koyma hayatımızın her alanında olması gerekir.
Bu tatilin öncelikle öğrenciler ve bizler için sağlıklı ve huzurlu geçmesi verimli, kazanımlı ve başarı nitelikte olması dileğiyle.