Günlerdir devam eden ve insanlık dramının yaşandığı Rusya-Ukrayna savaşının olumsuz sonuçlarını yavaş yavaş görmeye başladık. Taraflar anlaşmak için masaya otursalar da bir sonuç elde edilmedi ve umutlar ileri tarihe ertelendi. Çünkü müzakere masasının dışında oyun kuran küresel güçler, haince pusuda bekliyorlar!...
Ateşkes bugün sağlansa bile Rusya’nın kendini toparlaması birkaç yıl alacaktır. Çünkü savaş en başta bir para işidir. Maddi zenginlikle doğrudan ilişkilidir. Ancak savaşın galibi olmaz. Savaşa giren her iki taraf da kaybetmeye mahkumdur. Yazılı ve görsel basından izlediğimiz gibi sadece zarar gören binaların onarımı bile zaman alacaktır. Kaldı ki kaybolan canların yeri doldurulamayacaktır.
Global anlamda oynanan oyunun adını henüz koyamadık. Tarihin not defterlerine bakıp sergilenen senaryoyu anlayabiliriz. Akıl tutulması yaşamadan yapılan kurgu 3.Dünya savaşına yeni bir saha açmak. Küresel çetelerin pandemi ve ekonomik yaptırımlarla başaramadıklarını dar alanda kurguladıkları bir savaş adı altında yeni dünya düzenini test etme hesapları olarak anlamalıyız! Yine her taşın altından çıkan yılanın adı; ABD!
Sonuç;insanlık zarar görecek ve ekonomiler uzun yıllar toparlanamayacak. Gıda ve enerji sıkıntıları başlayacak!...
Ekonomik açıdan ülkemizi ilgilendiren yönü ise son derece önemlidir. Çünkü iki ülke ile de belirli bir ticaret hacmimiz mevcuttur ve bunlardan vazgeçmemizin tartışması bile olamaz.2021'de Ukrayna ile 7,4 milyar dolar olan ticaret hacmi Rusya’yla 34,7 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Ukrayna ile ticaret hacmi genişlerken enerji ithalatı nedeniyle Rusya’ya bağımlılık giderek artıyor.
Ticaret Bakanlığı’na göre ayçiçeği ithalatının yüzde 65,5’i Rusya’dan; yüzde 4.2 si Ukrayna’da ithal ediliyor. Buğday ithalatının yüzde 64,6’sı Rusya’dan, yüzde 13,4 ü ise Ukrayna’dan gerçekleşmektedir.
Tarımda kendi kendimize yeten bir ülke olduğumuz halde sıkı ve sürdürülebilir bir tarım politikamızın olmamasından dolayı gıda ürünlerini ithal eder duruma geldik.
Bugün için de buğday rekoltemiz yüksek olduğu halde ithal ettiğimiz buğdayı makarna, un olarak ihraç ediyoruz. Yani savaşın etkisiyle ithalat ve ihracat konusunda zayıflayabiliriz. Öte yandan ithalatta yaşanabilecek zorluklar nedeniyle kalitesi düşük buğdayı kullanmak ve ekmek mamullerinin fiyatlarının yükselmesi durumu ile karşılaşabiliriz.
Bir başka bağımlılığımız ise enerji ve doğalgazdır. Bu konu sadece bizim için değil Avrupa için de geçerlidir. Ancak kırılgan bir dönem yaşamakta olan ekonomimiz için en çok önemli faktörlerden biridir. Bugün doğalgaz ithalatımızın yaklaşık üçte birini Rusya’dan yapıyoruz. Elektrik ve doğalgaz fiyatlarının tavan yaptığı dönemde bir de Rusya-Ukrayna geriliminin ortaya çıkaracağı olumsuzlukları dillendirmek bile istemiyorum.
Çünkü bugün için bile vatandaşımızın en büyük sorunlarının başında gelen enerji fiyatları bir başka ek yükü kaldırması zor hatta imkansızdır. Doğalgaz ithalatı yaptığımız ülkeler sıralamasında en çok doğalgazı Rusya’dan almaktayız.
Turizm konusunda ise her iki ülke ile ilişkiler içindeyiz. Ülkemize gelen turist sayısının yüzde 23’ü bu iki ülkeden gelmektedir. Yaklaşık altı aydan bu yana enflasyon, döviz kurları ve enflasyonla mücadele ediyoruz ve yaz aylarında ülkemize gelen turistler sayesinde döviz kurlarının düşme eğilimine girebileceği üzerine hesaplar yapmıştık. Maalesef bu durumda turizm gelirlerimiz de kayba uğrayacaktır.
En öneli konulardan biri de AB ülkelerinin yaptırımları arasında bulunan Rusya bankalarına uyguladığı SWİF işlemi dışına çıkarılmasıdır. Burada bir hususu belirtmekte fayda var. Enerji ödemeleri bu kısıtlamanın dışındadır. Swift, uluslararası bankalar aracılığıyla yapılan para transferleri işlemidir. Yani ithalat veya ihracatta para transferi aracı bankanın kodu aracılığıyla para transferi yapılmaktadır.
Bu durumda Rusya’nın ithalatı ve ihracatı kayba uğrayacak demektir. Çünkü yapacağı tüm işlemleri Rus rublesi ile yapmak durumundadır. Bu da uluslararası piyasalarda işlem görmeyebilir.
Bizim açımızdan konuyu ele alırsak Rusya ile olan ticaret hacmimiz sadece yukarıda saydıklarımla sınırlı değildir. Sebze meyve ihracatımız bu ülkeye durabilir. Bugün birçok iş insanımızın Rusya ile bağlantısı mevcuttur. İhracatın yavaşlaması nedeniyle sebze arzı yurt içinde artacağından fiyatlar düşebilir.
Ekonomide en kötüyü henüz görmedik!
Önümüzdeki süreçte olumsuzlukların bitmesi dileklerimle!
Selâm ve dua ile.