İSTANBUL - DİLEK İPEK (YSM) -Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci, petrokimya alanındaki yatırımlara büyük ihtiyaç bulunduğunu yıllardır vurguladıklarını söyledi. Yatırımlarda teşvik ve finansman desteklerinin projelerin başarıyla hayata geçirilmesinde çok etkili olduğunu dile getiren Semerci, şöyle konuştu:
"Plastik sektörünün yoğun olarak kullandığı ham maddelere yönelik ilan edilen yatırımlar dış ticaret açığının kapatılmasına, yurt dışına harcanan dövizin ülke içinde kalarak katma değerli üretim ve yeni yatırım olanakları için harcanması adına büyük katkı sunacak. Tamamı gerçekleştiğinde 10 milyar doları aşacak olan petrokimya yatırımları, bugün plastik işleme kapasitesinde dünyada 7'nci, Avrupa'da 2'nci olan Türk plastik sektörünün küresel pazarda daha güçlü büyümesine öncülük edecek."
"Yerli ham madde temini ekonomiye katkı sunacak"
Semerci, Star Rafineri'nin plastik sektörü için önemini değerlendirerek, söz konusu tesisin akaryakıt dahil Türkiye'nin işlenmiş petrol ürünleri ihtiyacının yüzde 25'inden fazlasını karşılayacağının bilgisini verdi.
Star Rafineri'de üretilecek ürünlerden birinin de plastik ham madde sektöründe kullanılan ve yıllık 1,6 milyon ton üretilmesi öngörülen "nafta" olduğuna dikkati çeken Semerci, şunları kaydetti:
"Nafta plastik sektörünün ham madde girdisini üretmek için en önemli kalemlerden biri. Rafineride üretilecek naftanın tek müşterisi SOCAR iştiraki Petkim olacağı için bizlerin de Petkim'den yüksek oranda yerlileştirilmiş ham madde teminimiz hem ülke ekonomisine, hem de sektörümüzün gelişimine katkı sunacak. Dileriz ki bundan böyle naftayı yerli kaynaklardan daha avantajlı olanaklarla temin edecek olan Petkim de ürettiği plastik ham maddesini uygun satış koşullarıyla plastik sanayicileriyle buluşturur."
Ham madde ihtiyacının yüzde 85'i ithal
Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün de plastik sektörünün ham madde ihtiyacının yüzde 85'ini ithalatla karşıladığını söyledi.
Petrokimya alanında yatırım teşviği alan firmalar olduğunu belirten Gülsün, şöyle konuştu:
"Her geçen yıl üretim hacminde büyüyen sektörümüz bu büyümeye paralel daha fazla ham madde kaynağına da ihtiyaç duyduğu kaçınılmaz. Bu yüzden yerli ham madde yatırımı ve temini konularında oldukça ısrarcı ve istekliyiz. Önümüzdeki 5 ila 8 yıl içerisinde planlanan yatırımlar da devreye girerse ham madde ithalatı oranımız yüzde 40 seviyelerinin altına düşecektir. Böylece hem plastik ham maddede tedarik güvenliği sağlayacak, hem de paramızı ülkemizde tutmuş olacağız."
Plastik sektöründe 139 yabancı sermayeli firmanın faaliyet gösterdiğini aktaran Gülsün, "Yeni petrokimya yatırımlarıyla Türkiye'nin plastik sektöründe yeni dış yatırımlar çekmemesi için hiçbir neden yok." değerlendirmesinde bulundu.
"En büyük engel finansman ihtiyacı"
Gülsün, Türkiye'nin yıllık 10 milyon ton ham madde işlediğine işaret ederek, "Sadece yatırım dönemi teşvikiyle Türkiye'de bir petrokimya yatırımı olmuyor. İşletme dönemi teşvikleri, istihdam teşvikleri, enerji ve ham madde üzerindeki vergilerin kaldırılması gibi unsurlar hızlı büyümenin önünü açıyor. Şüphesiz yeni yatırımların önündeki en büyük engellerden biri de finansman ihtiyacı." diye konuştu.
Yeni yatırımların önündeki engel olan finansman için Türkiye Varlık Fonu, halka arz gibi yöntemlere başvurulabileceğini anlatan Gülsün, yerli-yabancı ortaklı yatırımların hayata geçirilebileceğini kaydetti.
Topyekun büyüme için KOBİ'lerin de unutulmaması gerektiğinin altını çizen Gülsün, "Bugün plastik sektöründe küçük ve orta ölçekli işletmeler sektörün yüzde 98'ini oluşturuyor. Plastiğin de stratejik bir ürün olduğu kabul edilmeli. Sektör ambalaj, inşaat malzemeleri, elektrik-elektronik, medikal, savunma sanayi, oyuncak, kırtasiye gibi 40'tan fazla sanayi koluna ürün veriyor. Türkiye plastik sektörünün gücü de plastik işlemededir. Bunu iyi değerlendirmemiz şart." dedi.
YSM HABER MERKEZİ