TOKAT-MALİK MADRA (YSM) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'nın Tokat ziyaretinde Tokat Belediyesi Hıdırlık Sosyal Tesisleri'nde çiftçilerle bir araya geldiği programın görüntüleri paylaşıldı.
Yeni Tokat Havalimanı'na inişle başlayan, Cumhuriyet Meydanı'ndaki toplu açılış töreniyle devam eden Tokat programının son durağında çiftçilerle bir araya geldiğini belirten Erdoğan, şehir ziyaretlerinde gençlerle başlattıkları bu buluşmaları, kadınlarla devam ettirdiklerini, şimdi de çiftçilerle bir araya geldiklerini söyledi.
Erdoğan, her ne kadar hala kar yağışı ve soğuklar etkisini sürdürüyor olsa da baharın ilk ayının son günlerinde özellikle Tokat ziyaretinin gerçekten çok farklı olduğunu, çok büyük bir coşku gördüğünü dile getirdi.
"Biliyorsunuz ülkemizde birileri her ağızlarını açtıklarında, Türkiye'de tarımın öldüğünü, bittiğini, çiftçilerin perişan olduğunu söylüyor." diyen Erdoğan, ülkede tarıma ve hayvancılığa en büyük desteklerin kendi dönemlerinde verildiğini, her alanda çok önemli üretim artışlarının bu dönemde sağlandığını vurguladı.
Bu süreci başbakanlığı döneminde başlattıklarını dile getiren Erdoğan, çiftçilerin de bunun kıymetini bildiklerini ifade etti.
Erdoğan, bugünün rakamlarıyla 20 yılda yaklaşık 470 milyar lira destek ödemesi yaptıklarını, bu yıl için 25,8 milyar lira olarak planlanan tarımsal destekleme bütçesini de ilavelerle 29 milyar liraya yükselttiklerini, böylece bu yıl buğday, arpa, çavdar, yulaf ve tritikale üreticilerine mazot, gübre, sertifikalı tohum ve ek girdi desteğiyle dekar başına 116 lira ödeyeceklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarımsal hasılanın 337 milyar liraya ulaşmasının verilen bu desteklerin karşılığının alındığını gösterdiğini ifade etti. Geçen yıl tarımsal ihracatın önceki yıla göre yaklaşık yüzde 21 artışla 25 milyar dolara, dış ticaret fazlasının ise yüzde 31 artışla 7,2 milyar dolara çıktığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu rakamlar nerede olduğumuzu göstermesi bakımından çok çok önemli. Sizlerin gayretli çalışmaları sayesinde sebze ve meyve üretiminde Avrupa'da birinci sıradayız. Son 20 yılda oluşturduğumuz güçlü altyapı sayesinde gıda tedarikinde sorun yaşamayan, kendine yeterlilik oranı yüzde 140 olan bir ülke konumuna geldik. Topraklarımızın verimini artırmak için hükümetlerimiz döneminde yaklaşık 300 milyar liralık su yatırımı yapmak suretiyle 9 bin 989 tesisi hizmete aldık. Bütün bunlar, kiminle yapıyoruz bunu? Çiftçilerimizle yapıyoruz, çiftçilerimiz için yapıyoruz. Cumhuriyet tarihinde yapılan baraj sayısını 2'ye katladık, toplam 47 milyon metreküp su depolanan 654 yeni barajı ülkemize kazandırdık. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey yok. Bu yatırımlar neticesinde 20 milyon dekar araziyi sulamaya açarak sulanan tarım alanımızı 68,5 milyon dekara yükselttik. Böylece çiftçilerimize yıllık 60 milyar lira ilave gelir artışı sağladık."
"6 milyar fidanı toprakla buluşturduk"
Ormancılık alanında da var güçleriyle çalışmaya devam ettiklerini belirten Erdoğan, son 20 yılda yaklaşık 6 milyar fidanı toprakla buluşturduklarını bildirdi. Orman varlığını en çok artıran ülkeler sıralamasında Türkiye'nin Avrupa'da birinci, dünyada altıncı sırada olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları ifade etti:
"İspat bu. Bunu laf olsun diye söylemiyoruz. Bütün belgeler hepsi ortada. Tabii bunlar bazılarının işine gelmiyor. Yalan yanlış bilgilerle, kuraklık gibi yangın gibi savaş gibi bölgesel insani krizler gibi konuları bahane ederek milleti paniğe sevk etmek için uğraşıyorlar. Herhalde bunların kimler olduğunu biliyorsunuz. Türkiye'nin dünyanın en önemli gıda ihracatçısı olduğunu, bunun için gereken ham maddelerin önemli bölümünü de dışarıdan aldığımızı bildikleri halde rakam oyunlarıyla kamuoyunu yanıltmaya çalışıyorlar. Maalesef işte son zamanlarda ayçiçeği yağı konusunda kayda değer herhangi bir sorun olmadığı halde böyle bir panik havası oluşturulmuştur. Aynı oyunun diğer alanlarda oynanmak istenmesi muhtemeldir. Halbuki karşımızdaki durum şudur, ülkemizin geçtiğimiz yıl ihracata yönelik üretim yapan gıda sektörleri için dışarıdan ithal ettiği 8,1 milyon ton buğdayın 5,6 milyon tonu Rusya ve Ukrayna menşelidir."
Arpa, mısır, küspe, kepek ithalatında da benzer bir tablo bulunduğunu söyleyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla Ukrayna-Rusya Savaşı'nın yol açabileceği tedarik problemleri elbette bizi etkilemiştir, etkileyecektir ama bu etki soframızdaki ekmek değil, ihracat üzerinde olacaktır. Gıda sektörümüz, Kazakistan, Amerika, Kanada başta olmak üzere diğer alternatif tedarik kaynaklarıyla ilgili arayışlarını sürdürmektedir. Ülkemizin savaşan her iki tarafla da sürdürdüğü dengeli ilişkilerin bu bölgeden gelen ürün tedarikini tamamen kesmeyeceğini de ümit ediyoruz. Bunun yanında Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Tarım Kredi Kooperatiflerimiz ayçiçeği ve mısır ekimiyle ilgili gerekli tedbirleri alıyor. Sadece Tokat özelinde üreticilerimizle 20 bin ton yağlık ayçiçeği ve 30 bin ton dane mısır için sözleşmeli üretim yapılması planlandı. 35 bin dekar alana ekimi yapılmak üzere 18 ton yağlık ayçiçeği tohumunun yüzde 75'i hibeli olarak dağıtılacaktır. Böylece Tokat'taki yağlık ayçiçeği ve mısır üreticilerimize toplamda 12 milyon liralık üretim desteği sağlanacaktır."
"Çiftçilerimizden ülkemizde ekilmedik tek karış yer bırakmayacak şekilde üretime yönelmelerini istiyoruz." ifadesini kullanan Erdoğan, "Hem kendi gıda sektörümüzün ihtiyacının karşılanması hem de Avrupa piyasasında ortaya çıkması muhtemel boşluğun doldurulması bakımından üretimimizi artırmamız hayati öneme sahiptir. İşte Rusya-Ukrayna Savaşı esnasında burada gerek Sayın Putin gerek Sayın Zelenskiy ile yaptığımız görüşmelerde de bizim 50'ye yakın gemimiz bölgedeydi ve bu gemilerimizin önünü açtılar ve gerek ayçiçeği yağı gerek diğer hububat gibi bütün o ürünleri getiren gemileri ülkemize gönderdiler ve hemen hemen tamamına yakını ülkemize ulaştı." diye konuştu.
YSM HABER MERKEZİ