İSTANBUL (AA) (YSM) - İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Gülle, İTHİB’in Merter Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) iş birliğiyle düzenlediği "Türkiye İhracatla Yükseliyor" Seminerleri'nin ilkinde sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Moda Tasarımcısı Hakan Akkaya’nın yöneticiliğini yaptığı seminerde konuşan Gülle, tekstil sektörünün Türkiye’de cari açığın kapatılmasında öncü olduğunu dile getirdi. Tekstil ve hazır giyim sektörlerinin 2017 yılına kadar birçok sene Türkiye ihracatının şampiyonluk ipini göğüslediğini hatırlatan Gülle, "Geçen yıla ait açıklanan ihracat rakamları otomotivin tekstili geçtiğini gösterdi. Tekstil bugüne kadar olan süreçte ihracat ekosistemimizin gelişmesine büyük katkılar verdi. Sektör kendini sürekli geliştiren, tasarım ve Ar-Ge’ye odaklanmış bir vaziyettedir." diye konuştu.
Geçmişte üretmenin ön planda olduğunu artık tasarımın öne çıktığını ifade eden Gülle, "Türkiye’de üretimin yanı sıra tasarım konusunda çok yol alındı. Tasarım büyük firmaların kültürü haline geldi. Bunun tabana yani KOBİ’lere yayılması gerekiyor. KOBİ’lerimiz tasarım konusuna daha fazla önem vermeli. Bu konuyu İTHİB olarak kendimize görev addettik. Tasarımın tabana yayılması için var gücümüzle çalışacağız." ifadelerini kullandı.
Genç tasarımcıların cesaret bulması ve gelişmesi için uluslararası arenaya çıkması gerektiğini kaydeden Güllü, bu konuya katkı sağlamak için kumaş ve tasarım yarışması düzenlediklerini belirtti. Gülle, "Geçmişe göre yarışmaya katılan gençlerin sayısında önemli artış var. Bu konuya desteğimiz sürecek." dedi.
"KDV iadesinin hızlanması yeni rekorlar getirir"
2017 yılının ikinci yarısından itibaren sektörlerinin yüzde 80’in üzerinde bir kapasiteyle çalıştığını anlatan Gülle, çok ciddi bir yatırım sermayesi gerektiren ve çok önemli istihdam yaratan tekstil ve ham maddeleri sektöründe kapasite kullanım oranlarının kendilerine yeni yatırım sinyalleri verdiğini vurguladı.
Gülle, "KDV iadesi sürecinin hızlandırılmasıyla sektörlerimiz hiç şüphesiz yeni yatırım kararları alacak. Yeni yatırımlar da yeni istihdam sağlayacaktır. 2017 yılının sonunda Maliye Bakanımız Naci Ağbal ile gerçekleştirdiğimiz toplantıda KDV reformunun geleceği müjdesini almıştık. Bakanımıza bu konuda sektörler olarak inancımız tam. 2018 yılının ilk çeyreğinde KDV iadelerinin sağlanması ihracatta rekorlar kıran Türkiye ekonomimizi yeni rekorlarla taçlandıracaktır." diye konuştu.
Düzenledikleri kumaş tasarım yarışmasını son 2 yıldır uluslararası ölçekte tertip ettiklerini anlatan Gülle, başvuru sayısının 60'lardan 400'lere geldiğini kaydetti.
Gülle, "Türkiye'nin birim mal ihraç değeri 1,9 dolar. Biz geçen sene AB'ye ortalama 5 avroya tekstil ürünleri satmışız. Yani Türkiye'nin kumaşla ilgili ihracat birim fiyatları Türkiye ortalamasının yaklaşık 3 katı. Büyük markalarımızın kaliteli ihracatlarıyla birim kilogram fiyatlarımız artacak." ifadelerini kullandı.
"Piyasada görünmeyen bir el sizi destekler"
ORKA Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da, Orka Holding’in bünyesindeki Damat, Tween ve D'S Damat markalarının yurt dışında 160, yurt içinde de 220 mağazası bulunduğunu belirterek, markalaşma yolculuğunu sürdürdükleri bilgilerini verdi.
Her işi yapmak yerine bir konuda ihtisaslaşmak gerektiğini belirten Orakçıoğlu, iş yapılacak ülkenin siyasi atmosfer ve ikliminin yanı sıra ürünlerin kumaş ve malzemesinin de önemli olduğuna dikkat çekti.
Orakçıoğlu, "73 ülkede 160 mağazamız bulunuyor. Kısa sürede yeni mağazalar açacağız. Ürünlerimizin yüzde 80’i yerli kumaş. Bu Türk tekstil sektörünün geldiği noktayı çok iyi gösteriyor. İngilizlerin bir sözü var, ‘Araplara kum, Türklere lokum satmak istiyorsanız tüccar olmalısınız’. Yaptığınız işte tüccarlık önemli. Her şeyi yapmak yerine ihtisaslaşmak gerekiyor." şeklinde konuştu.
Türk tekstil sektörünün gelişimine inandığını belirten Orakçıoğlu, "Şu anda önemli olan iş yaptığınız ülkedeki iklim ve ortam önemlidir. Bizim de kumaş seçimimiz genelde kendi ülkemizde üretilen kumaşlar oluyor. İngiliz bir atasözü der ki, 'Araplara kum, Türklere lokum satamazsanız tüccar değilsiniz. Şimdi bakın kendi içimizde yetenekleri geliştirirken ürünlerimizin satışıyla ilgili biraz da tüccarlık çok önemli. Adam Smith'in de çok güzel bir sözü var, 'Siz ürün veya hizmetin kalitelisini yapın, piyasada görünmeyen bir el sizi destekler.' diyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Merter'de potansiyel var"
MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Gecü ise Merter’de 10 bin iş adamının tekstil, hazır giyim, konfeksiyon yan sanayisi gibi alanlarda çalıştığı ve ihracata destek veren bir kümelenme olduğunu söyledi.
Türkiye'nin 2023 hedefleri arasında 60 milyar dolarlık tekstil ve hazır giyim ihracatı bulunduğunu hatırlatan Gecü, "İnanıyorum ki Türkiye'nin hazır giyim ve tekstildeki 60 milyar dolar ihracatının büyük bir kısmı Merter'den gelecek. Merter'de bunu yapacak potansiyel var." ifadelerini kullandı.
Seminerin moderatörlüğünü yapan Moda Tasarımcısı Hakan Akkaya ise tasarım konusunda birkaç üniversitenin öne çıktığını dile getirerek, “Maalesef Türkiye’deki birçok üniversite tasarım konusunda yeterli altyapıya sahip değil. Modadan haberi olmayanlar modayı öğretiyor. Üniversitelerde 30 yıldır aynı koltukta oturan insanlar var. Eskiden kreasyonlar 2 yılda bir değişirken, günümüzde bu süre 2 haftaya kadar düştü. Ancak koltukta oturan insanlar 30 yıldır değişmedi” değerlendirmesini yaptı.
Moda Tasarımcısı Siren Ertan lüks marka dendiğinde İtalyan ve Fransız markalarının akla geldiğini hatırlatarak şunları kaydetti:
"Fransız markaları haklı olarak başı çekmektedir. Bir markanın markalaşma sürecine büyük saygı duymak gerekmektedir. Önemli bir Hermes çanta neden 8 bin avroya satılıyor dendiği zaman marka, 1837 yılında kurulmuştur. Yani bugün 181’inci yılını kutlamaktadır. Paranızla bile her istediğinizi alamazsınız bu markadan. Bir markanın istikrarı çok önemli bir şeydir. Hiçbir zaman kalitesinden, tasarımından, ham maddesinden ödün vermeden uzun yıllar ayakta durmak çok önemlidir."
YSM EKONOMİ SERVİSİ - AA