İSTANBUL-RECEP DERİN (YSM) - Firmaların değişen iş gücünün sağlık, varlık ve kariyer alanlarındaki ihtiyaçlarını yönetmeleri için çözümler sunan ve danışmanlık veren Mercer, her yıl gerçekleştirdiği ‘Yaşam Maliyeti Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Yurtdışındaki çalışanlara ödenecek ücretler konusunda hükümetler ve çokuluslu firmalara rehberlik eden Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması, 5 kıtada 209 şehirde gerçekleştirildi. Her şehirde, konut, ulaşım, gıda, kıyafet, ev eşyaları ve eğlence gibi 200’den fazla unsurun karşılaştırmalı maliyetini ölçümleyen Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması, pandemiden kaynaklanan belirsizlik ortamında, işverenlerin mobil iş güçlerinin çalışan paketlerinde yönünü belirlemesine rehberlik ediyor.
Referans oluyor
Kilit mobil çalışanlarını firmada tutmak için yurtdışına atamalarda ücretlendirmelerini doğru ve etkin kurgulamak isteyen firmalar, mobil çalışanlarına gittikleri ülkede yaşam maliyetlerini karşılayacak şekilde ücret ve ödenek sağlamak, diğer yan hakları ve imkânları doğru planlamak için Mercer Yaşam Maliyeti Endeksi’ni referans alıyorlar. 100 puana sahip New York’un referans alındığı Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması’nda veri toplama evresinde dünyadaki ekonomik ve politik dalgalanmalar, döviz kurlarındaki hareketlilik, enflasyon ve konaklama ücretlerindeki değişiklikler de dikkate alınıyor.
Pandemi de etkiledi
Firmalar doğru mobil iş gücü atamasını gerçekleştirebilmek için yetenek portföylerini, mobil iş gücü (expat) programlarını ve ücret paketlerini gözden geçirirken, pandemiden kaynaklı ve olağan piyasa dalgalanmalarını da değerlendiriyor.
Yeni çalışma biçimleri, değişen teknoloji ve uyarlanabilir düşünme biçimlerinin artmasıyla beraber firmalar, uluslararası operasyonlarını ve iş süreçlerini devam ettirebilmek için alternatif mobil işgücü biçimleri üzerinde de çalışıyor.
Kısa vadede, küresel hareketliliğe yönelik bu yeni yaklaşımın hazırlanması, ülkesine geri gönderilen çalışanların yeniden yerleştirilmesini içerebiliyor. Orta vadede ise öncelik, mobil işgücünü, kısaltılmış tedarik zincirleri, daha bölgesel hamleler ve yeni yetenek yetiştirme ihtiyacı üzerine odaklanan yeni ekonomik modelleri düzenleme yolunda olacak.
İstanbul cazibesini koruyor
Her şehirde konut, ulaşım, yiyecek, giyim, ev eşyası ve eğlence dahil olmak üzere 200’den fazla kalemin karşılaştırmalı maliyetlerinin ölçüldüğü araştırma sonuçlarına göre, 2020 yılının en pahalı şehri Hong Kong, yaşam maliyeti en düşük şehir ise Tunus oldu. Hong Kong’un ardından Aşkabat, Tokyo, Zürih ve Singapur en pahalı şehirler olurken; 208’inci sıradaki Windhoek ve 206’ncı sıradaki Taşkent ile Bişkek Tunus’un ardından en ucuz şehirler olarak sıralandı. Türk Lirası’nın ABD Doları'na karşı değer kaybetmesi sebebiyle geçtiğimiz yıl araştırmada 154’üncü sırada yer alan İstanbul ise, listede 156’ncı sıraya yerleşti.
Amerika’nın en pahalı şehri
ABD dolarının diğer temel para birimlerine karşı gücünün yanı sıra küresel ekonomik gerileme ile birlikte ABD'deki şehirler bu yılın en pahalı şehirleri sıralamasında yükseliş gösterdi. Geçtiğimiz yıla göre üç basamak yükselerek 6’ıncı sıraya yerleşen New York, Amerika’nın en pahalı şehri unvanını elde etti. San Francisco 16’ıncı, Los Angeles 17’inci, Honolulu 28’inci ve Chicago 30’uncu sırada yer alırken, 132’inci sıradaki ABD’nin Kuzey Karolina Eyaleti'nde bulunan Winston Salem, en ucuz ABD şehri oldu.
Kanada yükselişte
Kanada dolarının değer kazanması ise Kanada şehirlerinin sıralamada yükselmesine neden olurken, geçen yıla göre 18 sıra yükselerek 94’üncü sırada yer alan Vancouver en pahalı şehir oldu. Toronto 98’inci sırada yer alırken, 151’inci sıradaki Ottawa en ucuz Kanada şehri oldu.
Güney Amerika’da ise 66’ncı sırada yer alan San Juan en pahalı şehir olurken, onu 73’üncü sıradaki İspanya Limanı, 78’inci sıradaki Son Jose ve 88’inci sıradaki Urugay’ın Montevideo izledi. 198’inci sırada bulunan Managua ise geçen yıla göre iki sıra yükselmesine rağmen Güney Amerika’nın en ucuz şehri oldu.
İlk 10’da üç Avrupalı
Yaşam Maliyeti Araştırması’nın 2020 sonuçlarına göre, üç Avrupa şehri en pahalı şehirler arasında ilk 10 sırada yer aldı. 4’üncü sırada yer alan Zürih Avrupa’daki en pahalı şehir unvanını korurken, geçtiğimiz yıla göre 4’er basamak yükselen Bern 8’inci, Cenevre ise 9’uncu sırada yer aldı. Avrupa şehirlerinin çoğundaki düşük fiyat artışlarına karşın, euronun ABD Doları karşısında zayıflamasıyla Avrupa şehirleri listede geriledi. Bölgedeki şehirlerden Milano 47’nci, Paris 50’inci ve Frankfurt 76’ncı sırada yer aldı. İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı, güçlü yerel para birimini etkilemedi ve tüm büyük küresel para birimlerine karşı değer kazandı. Bununla beraber Londra 19’uncu, Birmingham 129’uncu ve Belfast 149’uncu sırada kendisine yer buldu.
Tel Aviv, Ortadoğu’da birinci
Birleşik Arap Emirlikleri ekonomiyi çeşitlendirmeye devam ederek petrol endüstrisinin GSYİH üzerindeki etkisini azalttı. Hem Dubai hem de Abu Dabi'de devam eden bu süreç nedeniyle negatif fiyat hareketi oldu.
Tıpkı Birleşik Arap Emirlikleri gibi Suudi Arabistan da petrol ihracatının etkisini sınırlamaya ve daha çeşitlendirilmiş bir ekonomik modele geçmeye çalışıyor. Fiyatlar son altı aydır istikrarını korudu; ancak yaklaşan katma değer vergisi artışıyla birlikte fiyatların değişiklik göstermesi bekleniyor. Listede önceki yıla göre üç basamak yükselerek 12’nci sırada yer alan Tel Aviv, Ortadoğu’nun en pahalı şehir unvanını korudu. Dubai 23’üncü, Riyad 31’inci ve Abu Dabi 39’uncu basamakta yer aldı. Bölgede 40 sıra yükselerek 126’ıncı sırada kendisine yer bulan Kahire ise en ucuz şehir olmaya devam ediyor.
En pahalı ilk 10’da Afrika yok
Geçtiğimiz yıl 11’inci sırada yer alarak dünyanın en pahalı ilk 10 şehri arasından kurtulan N’Djamena, bu yıl ise 15’inci sırada yer alarak Afrika’nın en pahalı şehri oldu. 209’uncu sırada yer alan Tunus’un Tunus şehri ise bir kez daha bölgenin ve dünyanın en ucuz şehri oldu.
Mercer Yaşam Maliyeti Araştırması’nın 2020 sonuçlarına göre, ilk 10 şehirden 6’sı Asya Kıtası'nın şehirlerinden oluştu. Birinci sırada yer alan Hong Kong, ABD D oları karşısında ölçülen ve yerel olarak yaşama maliyetini artıran parasal hareketler nedeniyle hem Asya'da hem de dünya çapında mobil çalışanlar için en pahalı şehir olarak yerini korudu. İlk 10’da yer alan diğer Asya ülkeleri ise; 2’inci Aşkabat, 3’üncü Tokyo, 5’inci Singapur, 7’inci Şangay ve 10’uncu Pekin oldu. 60’ıncı sıradaki Mumbai, Hindistan’ın en pahalı şehriyken, 185’inci Kalküta ise Hindistan’ın en ucuz şehri oldu.
Avustralya şehirleri, yerel para biriminin ABD Doları'na karşı değerini kaybetmesi nedeniyle sıralamada düşüş gösterdi. Avustralya’nın en pahalı şehri Sidney, 16 sıra birden düşerek 66’ıncı sırada yer aldı. Bu yıl listede 17 sıra düşerek 126’ıncı sırada yer alan Adelaide, bölgedeki en ucuz şehir olarak yerini aldı.
TL’de yaşanan değer kaybı
İstanbul’u cazip kıldı İstanbul’un uluslararası firmaların expat çalışanları için cazip bir şehir olduğuna dikkat çeken Mercer Türkiye Bilgi Hizmetleri Lideri Güneş Nalbantoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “İstanbul yaşam maliyetinde 2 sıra ucuzlayarak 156’ncı sırada yer aldı. Ekonomik dalgalanmalara rağmen TL’de yaşanan değer kaybı İstanbul’un expat çalışanlar için yaşam maliyeti açısından cazip bir merkez olarak kalmasını sağladı. Mercer’ın Yaşam Maliyeti Araştırması, mal ve hizmet maliyetlerinin enflasyon ve para birimi dalgalanmasıyla birlikte değiştiğini ve denizaşırı transfer maliyetlerinin bazen daha çok, bazen de daha az olabileceğini gösteriyor. Tüm dünyada etkisini ağır bir şekilde gösteren pandemi, sınır kapanmaları, uçuş iptalleri, karantinalar ve diğer kısa vadeli aksaklıklar sadece mal ve hizmetlerin maliyetini değil, aynı zamanda mobil çalışanların yaşam kalitesini de etkiledi.”
YSM HABER MERKEZİ