Sözüm bazı kişilere ters gelebilir amma Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’nin de belirttiği gibi piyasada, “İhracat Desteklerinden Faydalandırma" diye nitelendirilebilecek, kerameti kendinden menkuL(*) bir sektör oluşmuş. Bazı kişiler firmalarımızı dolaşarak, kendilerini uzay mekiği yapabilecek teknolojiye sahip insanlarmış gibi tanıtıyor. Bazı ilişkileri de ima ederek Ekonomi Bakanlığından ihracat desteği alabilmek için kendileri ile çalışılmasının elzem olduğu yönünde ifadeler kullanıyor.
Oysa ki Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen ihracat destekleri, bakanlık internet sitesinde bütün ayrıntıları ile yer alıyor. İsteyen herkes bu siteye girerek, kendisine uygun desteği bulup inceleyebilir ve detaylarını görebilir. Bunun böyle olmasının yanı sıra, iş insanlarımızdan gelen yakınmalar olduğunu hep görüyorduk. Bu yakınmaların çoğunun, mevzuatın ağdalı dilinden ve Bakanlık sitesine erişimdeki ve kullanıcı dostu olmayışındaki sıkıntılardan kaynaklandığını biliyoruz. Hatta seminerlerde bu konuları internet üzerinden anlattığımızda tartıştığımız bazı iş insanı dostlarımıza bu destekleri, “Tüm bu detayları siteden edinebilirsiniz" dediğimizde, “Hocam siteye bakıp anlamadıklarımızı ne yapacağız, hiç olmazsa sizinle konuşuyoruz “ diyorlar. Ekonomi Bakanlığı şikâyet konularına nihayet bir son vermeye çalışmış ve Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen ihracat desteklerini ayrı bir internet sitesi üzerinden yayınlamaya başlamış.
https://kolaydestek.gov.tr/ adresinde, Ekonomi Bakanlığı tarafından verilen tüm ihracat desteklerini, kullanıcı dostu bir ortamda bulabilirsiniz. Tüm destekler, mevzuat temelinde dokuz ayrı başlık altında kümelendirilmiş.
Öncelikle sitede bu değişikliği öneren ve onay veren bürokratlarımıza teşekkür etmek isterim. Zira, site hakkında en fazla yakınma konusu olan “Mevzuatın ağdalı dilinden" ihracatçılarımızın bir nebze de olsa kurtarıldığını söyleyebilirim. Ancak işin sonunda, kaçınılmaz olarak “Mevzuat Hazretleri" ile yine yüz yüze gelmek zorunda kalıyoruz. Olsun, “Bu kadar kusur kadı kızında da olurmuş.”
Siteye girip biraz dolaştım. Genel olarak kullanıcı dostu göründüğünü ve bilgilere, ilgili başlıklar altında erişilebildiğini söyleyebilirim. Ancak sitenin eski halinde, destek mevzuatına erişimde karşılaştığımız tuhaflık, bu sitede de hala devam ediyor. Herhangi bir destek grubuna, kutunun sağ altındaki minik ok ile girip, sadece alt başlıklara bakıp geri dönmek istediğinizde, Kolay Destek sitesinden çıkartılıp, Ekonomi Bakanlığı sitesinin ana sayfasına yönlendiriliyorsunuz.
Ayrıca örneğin, “Yurt dışına gidip müşteri bulmak istiyorum" başlığını tıkladığınızda, “Yeşil pasaport istiyorum" sekmesini inceledik diyelim. Bir önceki sayfaya geri dönmek istediğinizde sizi, “Yurt dışına gidip müşteri bulmak istiyorum" sayfasına yönlendirmek yerine “Kolay Destek" ana sayfasına aktarıyor.
Bu tür, kullanıcıya sıkıntı veren aksamalar kolayca giderilebilir. Siteyi daha fazla inceleyip kullanımı ve içeriği hakkında önerimiz veya dostlarımızın eleştiri ve önerileri olursa yine yazacağım.
Amma daha önce de belirttiğim gibi olumlu bir değişiklik yapılmış ve daha iyi olmuş.
On-line sayfaya geçiş…
Yıllardır KOBİ’ler ile yapılan çalışmalarda karşılaşılan maliyet hesapları, neredeyse taş basması kadar birbirlerine benzer çalışmalar. Geçmiş yılların harcamaları temel alınarak, önümüzdeki dönemlerde olması tahmin edilen artışların hesaplanması ve kendilerince tatmin edici olan bir kâr marjının hesaba katılması şeklinde yapılan ortalama ve tahmini bir maliyet. İhracat için verilen tekliflerin içerisindeki en önemli unsur olan fiyatın da böyle hesaplanması, kaçınılmaz olarak ihracat tekliflerimizin genellikle "Yüksek kalıyorsunuz" diye geri çevrilmesine neden oluyor. O zaman da işi kaçırmamak ve gelecek hızlı ödemeyi kapmak adına indirimler veriliyor ve ihracat bağlantısı yapılmaya çalışılıyor.
Sadece bununla kalsak ne âlâ bir de diğer hareketlere bakalım…
Hele bir de rakiplerin tekliflerinin seviyesini öğrenirsek "Onlar bu teklifi verebiliyorsa, ben daha da iyisini veririm" yorumunu unutmayalım. Hesap dersen yok, “Rakip o teklifi nasıl verdi biliyor musunuz" diye sorsanız cevap hiç yok. Sonrasında gelsin hayal kırıklıkları ile beraber "Nereden bulaştık bu ihracat işine" yakınmaları. Oysa ciddi ölçümler yaparak, her ürünün maliyetini hem girdi ve hem de işçilik açısından ince hesaplara bağlı bir şekilde yapan nice işletmenin, başarılı ihracatlara imza attığını görüyoruz.
Öncelikle düşünmemiz gereken konu ihracat maliyetlerinin, iç piyasa maliyetlerinden farklı hesaplanması gerektiğidir. İşletmemizden ihracat yapmasak bile işletmemizin hayatta ve ayakta kalabilmesi için yapılması gereken masrafları, ihracat maliyetlerimizden uzak tutmak faydalı olacaktır. Ne zaman ki ihracat cirolarımız, işletmemizin yaptığı cirolar içerisinde ciddi oranlar alırsa, işte o zaman bu uzak tuttuğumuz unsurları, ihracat hesaplamalarımız arasına katmaya başlayabiliriz.
İhracata yönlendirmeye çalıştığımız her ürün için doğrudan ürünün içerisine giren her unsuru, başka bir deyişle hammadde, enerji, ambalaj vb. ile işçilikleri zaman ölçerek hesaplamak suretiyle yapacağımız maliyetler daha uygun olacaktır.
Unutmayalım ki ihracat, iç pazarın dışından gelen ek satışlardır. İhracat olsa da olmasa da işletmemiz yaşamak zorunda olduğu masrafları yapacaktır. O zaman, ihracat olmasa da yapmak zorunda olduğumuz masrafları ihracata yüklemeyelim.
Göreceksiniz ki ihracat teklifleriniz daha cazip bir hal alacaktır.