Klasik hale gelen döngü bir ara kırılır gibi olmuştu. Vatandaş uzun süre önce “kur düşünce döviz al, yükselince sat” prensibini benimsemiş ve bu “al-sat” sayesinde para kazanır olmuştu. Dövizi alıp üstüne yatan, küçük iniş çıkışlara hiç önem vermeden uzun süre bekleyen de çoktu tabii ki.
Sonra bu bağlantı biraz kopar gibi oldu. Geçen yıldan bu yana söz konusu bağlantı vatandaş için, yani gerçek kişiler için yeniden kuruldu.
Kur düşükken döviz alınması, kur yükseldiğinde ise satış yapılması şeklinde kendini gösteren bağlantı tüzel kişilerde ise pek güçlü görünmüyor.
Gerçek kişiler döviz alım satımından para kazanmak istiyorlar ve ona göre hareket ediyorlar. Oysa tüzel kişilerin durumu çok farklı. Tüzel kişilerin nihai amacı da bu işlemler sayesinde para kazanmak ama onlar öncelikle ucuza döviz alarak yükümlülüklerini karşılayacak dövizi bir kenara koyabilme telaşındalar.
Dolayısıyla tüzel kişiler kur yükseldiğinde “Ucuza aldığım dövizi satıp para kazanayım” diye pek düşünmüyor, düşünemiyor. Şirketler, döviz yükümlülüklerini görece ucuza temin ettikleri dövizle kapatabildikleri ölçüde kar ediyor ya da zararlarını azaltıyorlar.
İşte bu yüzden dolar kuru ile döviz tevdiat hesapları arasındaki ilişkiyi ortaya koyan finans yönetimini iyi bilmek gerekir.
Gerçek kişilerin döviz hesaplarıyla kur ilişkisi tam zıt yönde gelişiyor. Bu durum son iki ay çok belirginleşti. Şubat sonundan itibaren dolar kuru çok hızlı bir şekilde yukarı gitmeye, gerçek kişilere ait döviz hesapları ise tam zıt yönde hareket ederek azalmaya başladı.
Tüzel kişilere ait döviz tevdiat hesapları ile kur arasındaki makas ise gerçek kişilerin hesabında olduğu kadar ters yönde hareket etmiyor. Bunun nedenine biraz önce açıkladık.
Bu arada geçen yılın ocak ayından itibaren gerçek ve tüzel kişilere ait döviz tevdiat hesaplarının mevduat bankalarında bulunan ve yurtiçi yerleşiklere ait hesaplarda hareketlilik yaşandığını belirtelim. Dövizdeki kur dalgalanmaları ekonomi dünyasını finansal olarak zorlamakta ve TL'nin sürekli değer kaybetmesine karşı destek arayışına yönlendirmektedir.
Vatandaşın kur yükselince dövizini satıyor olması çok olumlu bir durumdur. Bu demektir ki vatandaş dövizi pek istiflemiyor, fiyatı uygun gördüğünde de satıyor. Ama döviz tevdiat hesaplarında özellikle bu yıl son birkaç ayda gözlenen hızlı gerilemenin başka bir nedeni ise , dövizdeki 'al-sat' işlemlerinden para kazanılmaması.
Türkiye’nin öyle üç beş yıl değil, belki yarım yüzyıl geri gitmesine yol açacak, finans kesiminin onarılmaz şekilde yara almasıyla sonuçlanan dövizdeki artışlar, Türkiye’yi tüm dünyadan soyutlayacak şekilde TL üzerinde baskı oluştuyor.
Vatandaşların bir kısmı bankalardaki hesaplarını kapatıp dövizlerini acaba yastık altına mı koyuyorlar? Bunu bilme şansımız hiç yok tabii ki ama makasın böylesine açılmış olması bir yandan vatandaşın döviz alım satımıyla kar etmeye çalıştığını gösteriyorsa da, diğer yandan da akıllara işte “Acaba bankacılık sisteminden yastık altına bir yönelme mi var” sorusunu getiriyor.
Faiz de bir fiyattır ve bu konuya ne kadar çok değinirsek konu ortalığı karıştırmak isteyen birileri tarafından anaparaya kadar çekilmektedir. Aman dikkat!
Paranızın ve kazancınızın bereketli olması dileğiyle .Hoşçakalın.