İnovasyon Yolculuğumuz
Başarılı bir inovasyona ulaşmanın uygulanabilir halini en tepeden başlayarak en alt katmana kadar irdeleyelim;
Makro-Politik Boyut: İnovasyonel bakış ülke yönetiminin gündeminde değişmeyen bir madde olmalı. En üst düzeyde temsili sağlanmalı. Belki biraz ütopik olacak ama Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ismine “İnovasyon” eklenmeli. Ya da İnovasyon müdürlüğü şeklinde ayrı bir departman oluşturulmalı. Girişimcilik ve İnovasyon dersi Anadolu ve Fen Liseleri’nde seçmeli, Endüstri Meslek, Teknik ve Ticaret Liseleri’nde zorunlu olmalı. Üniversitelerde İşletme ve Endüstri Mühendisliği bölümlerinde Girişimcilik ve İnovasyonla ilgili ayrı ayrı zorunlu dersler olmalı. Mesela işletmeler için olmazsa olmaz “İnovasyon Yönetimi” dersi mutlaka eğitim müfredatında yer almalı.
Sosyo-Kültürel Boyut: İnovasyon bir bakıma ihtiyaç ve problemleri giderecek çözümler geliştirmektir. Çözümsüzlüğe, çözüm üretmek için bakış açımızı değiştirmek, inovasyon yapmak anlamına da gelebilir. Toplumu korumacılığa, risk almamaya, rutine, alışılmışa, itaate değil; denemeye, hata yapmaya, risk almaya, soru sormaya, sorgulamaya yönlendirecek bir kültür inşa etmeliyiz. Çocuklarımızı ilkokuldan itibaren merak etmeye ve soru sormaya yönlendirecek, dikkatlerini mütemadiyen uyaracak, yenilikçi düşünmeye sevk edecek içeriklerle beslemeliyiz. Gelişim aşamalarında en ince ayrıntıları inovasyonel düşünce ile harmanlayabilme fırsatı vermeliyiz onlara. Bu konuda Japonya’nın anasınıfı öğrencilerine vermiş olduğu eğitim modeli referans alınabilir.
Mikro-Politik Boyut: Yerel yönetimler sık sık yeni fikirleri, inovasyonu ve birlikte çalışma kültürünü aşılayacak etkinlikler organize etmeli. Ortak çalışma alanları ve “makers hub” gibi üretici ve geliştirici mekanlar açmalılar. Ülkemizde bu tarz yapılanmalar mevcut ama inovasyon uzmanları, inovasyon düşünürleri kendi kişisel araştırmaları sayesinde bir takım yetkinlikler kazanıyorlar. İnovasyon; eğitimle bütünleşmesi gereken özel bir kültür haline gelmeli. Her hangi bir sokağa veya parka yerleştirdiğiniz bir heykel veya sanat eseri dahi insanların zihinlerinde büyük dönüşümlere neden olabilir. Felsefe ve sanat; bilim ve inovasyonları besleyen en önemli damarlardır. Webster, inovasyonu “yeni ve farklı bir sonuç” olarak tanımlamıştır, bu tanım ışığında tüm şehir üretici olmaya ve gelişme odaklı düşünmeye sevk edilmeli.
Kurumsal Boyut: Girişimcilerimiz İnovasyon ve Ar-Ge kavramlarını birbirinden ayıran analizler üzerine yoğunlaşmalı, farklı bakış açılarına sahip kişilerin bilgi ve deneyimleriyle katkıda bulunmasını sağlayacak çalışma ortamları yaratmalı. Genel Müdüre ya da CEO’ya bağlı bir direktörlük veya CIO (Chief Innovation Officer) altında inovasyon departmanları kurulmalı ve tüm departmanlar inovasyon kültürüyle bütünleşmeli. Şirket için inovasyon yönetimi alt yapısı kurulmalı. İnovasyonu teşvik eden bir yönetim şekli (çevik), o doğrultuda bir organizasyonel yapı (yatay, yalın), stratejiler tasarlanmalı. Ekosistemin diğer oyuncuları ile (açık inovasyon) çalışılmalı. Kurum içi girişimcilik fikirlerini ödüllendirme mekanizmaları (ortaklık, terfi, ikramiye vb.) kurulmalı. İnovasyonun, yalnızca teknolojik ilerlemelerden ibaret olduğunu düşünülmemeli ve yine sadece büyük firmaların yürütebileceği bir faaliyet olmadığı da iyi anlaşılmalı.
Bireysel boyut: Diğer tüm başarılar gibi inovasyon da tutku ile uzun soluklu çalışmalar olmadan mümkün değil. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığınız işler yapmalısınız. Bu işleri henüz bulamamış olabilirsiniz, aramaya devam etmeliyiz. Farklı kaynaklardan beslenmeliyiz. Yeni insanlar, kitaplar, sergiler, sanat, felsefe, seyahat ve hayatın pek çok farklı unsuru bir gün bir araya gelip bunu kulağınıza fısıldayacaktır. Aykırılıklara karşı direnmemeli, bakış açımızı geliştirmeli/değiştirmeli, farkındalık yeteneğimizi geliştirmeli. O anın gelmesi için bilinçli bir şekilde yılmadan aramaya devam etmeli. İşleri farklı yapanlar önce kendi farklarını keşfedenlerdir. Size iyi gelmeyen işlerle ve insanlarla ömür tüketmeyin ama onları da analiz etmeli, beşeri stratejimizi geliştirmeliyiz belki. Biraz cesur bir adım hayatımızı değiştirebilir. İnovasyon bir destinasyon değil yolculuktur.
İnovasyon yolculuğunda hepimize hayırlı yolculuklar ve başarılar diliyorum...